Anasayfa » ‘Altıok’ Geldi!

Yazı Hakkında

Başlık: ‘Altıok’ Geldi!
Kaynak: Cumhuriyet Gazetesi (s.3)
Tarih:  05 Ağustos 1994, Cuma

Yazı

HAFTAYA BAKIŞ

AHMET TANER KIŞLALI

‘Altıok’ Geldi!

Leninizm-Stalinizm tarihe gömülmüş olabilir. Ama diyalektiğin yasaları hala geçerli. Tıpkı Galile’nin “Dünya yine de dönüyor” dediği gibi.

Tepki karşı-tepkiyi doğuruyor. Tepkinin şiddeti, karşı tepkinin şiddetini belirliyor.

Zaman geçtikçe bizim kuşak bile kanıksar olmuştu. Bir ortaçağ toplumunda ‘aydınlanma devrimi’ yapmanın anlamını biz bile unutmaya başlamıştık.

‘Dinci’ler, ‘Kürkçülere ‘numaracı; cumhuriyetçiler kol kola bizi uyandırdılar. Daha da önemlisi gençliği uyandırdılar..  Atatürk‘ü ve Kemalizmi yeniden ve daha bilinçli olarak keşfetme olanağını verdiler.

Atatürk’ü ve Kemalizmi savunan dergiler çığ gibi çoğalıyor.. Atatürkçü Düşünce Derneği ile Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği’nin şubelerinin yurtiçindeki ve dışındaki sayılarını yakalamak olanaksız hale geldi.

Yazılarımda, aklımda katan son sayıyı veriyorum. Telefonlar başlıyor “Sizin verdiğiniz sayının üzerine 22 daha eklendi’ diye..

Üstelik bunlar göstermelik de değil. Bana ulaşan yerel basından izleyebildiğim kadarıyla içlerinde kütüphane, öğrenci yurdu açma ve burs verme çabasında olanlar bile var..

Önce Demokrat Parti’nin sonra da 12 Eylül’ün hışmına uğramış 100’ün üzerinde ‘Halkevi’ kapılarını yeniden açtı.

★★★

Karşı-tepkinin yeni ürünü, aytık ‘Altıok’ dergisi.

Atatürk’e sahip çıkan diğer dergilerden fakir olarak, kendisini açıkça ‘Kemalist’ olarak nitelendiriyor.

Hiçbir partinin organı değil.. Zaten, bayrağında ‘altı ok’ taşıyan partilerden birisinin içinde açık Kemalizm düşmanlar cirit atıyor. Ötekisi ise o bayrağı taşıyacak ve halka “Atatürk’ün kurduğu parti’ olduğu inancını verecek gücün çok uzağında.

‘Altıok’un danışmanlığını -amatör bir anlayışla- Prof. Türkan Saylan ile ben yapıyorum. Çok değerli isimlerin katkılarını yansıtan dopdolu ilk sayıyı görünce, Kemalizm ve Türk siyasal yaşamı adına sevindiğimi söylemeliyim.

Derginin yaratıcısı Sayın Aşkın Elçi şöyle diyor:

“Ne İslamın, ne ülkede yaşayan diğer etnik kökenli vatandaşların demokratik istemlerinin, ne de Türkiye’de demokrasiye ve çağdaşlaşmaya yeni açılımlar getirecek fikirlerin demokratik çerçevede birleşerek sivil, siyasal oluşumlar içinde seslerini duyurmalarının karşısındayız.”

Ve ekliyor:

“Altıok, Türkiye Cumhuriyeti’nin uygarlaşma yolunda üzerinde yapılandığı temel kurumlar, var olabilmeyi sürdürebilmek için ciddiyetle sahip çıkmamız gereken mirasımız ve aydınlıklardan yana tüm Türk vatandaşlarının ortak değeri, ortak paydasıdır. Bu anlamda da Kemalizm, Türkiye’nin kendi koşullarına uyarlanmış kültürel ve ideolojik bir sentezdir. Vardır, var olmaya da Türkiye Cumhuriyeti var oldukça bu bütünün birleştirici unsuru olarak devam edecektir. ”

İlk sayısından da anlaşılacağı üzere, ‘Altıok’un iki işlevi var: Kemalizmin tüm boyutlarıyla ve doğru olarak anlaşılmasına katkı yapmak; Türkiye’nin ve dünyanın 2000’li yıllara hazırlanırken karşı karşıya bulunduğu sorunlara ‘Kemalist bakış açısı’ ile yaklaşmak.. (P.K. 1083 Karaköy/İstanbul)

★★★

Masamın üzerinde, saygı ve sevgi duyduğum üç dergi daha duruyor.

Ankara’dan yola çıkıp yayın yaşamını İstanbul’da sürdüren ‘Devinim’i bu köşenin okurları zaten tanıyorlar. (PK. 650 80075 Beyoğlu/İstanbul). ‘Atatürkçü Düşünce’, yeni ve hızlı bir atılım dönemini yaşayan Atatürkçü Düşünce Derneği’nin yayın organı. (P.K. 545 Kızılay/Ankara). ‘Aydınlanma 1923′ ise kendini ‘Düşündüğünü düşünen laik demokrat gençliğin sesi’  olarak tanımlıyor. (R K. 100 Mecidiyeköy/İstanbul).

Beni en umutlandıran nedir biliyor musunuz?

‘Atatürkçü Düşünce’ dışındakilerin, tamamen gençler tarafından yönetiliyor olması! Yani Atatürk’ten sonraki ‘ikinci kuşak’ tarafından..

★★★

Nadir Nadi ‘Ben Atatürkçü Değilim!’ derken ne kadar haklı ve anlamlıydı.

Bayar‘dan Menderes‘e, Demirel‘den Evren‘e, hatta neredeyse Erbakan‘a kadar ‘herkes Atatürkçü’ (!).. Ama her ne hikmetse, hepsi de Kemalizme karşı..

Ve ‘Altıok’ kendisini ‘Bağımsız Kemalist kültür ve politika dergisi’ olarak tanımlıyor.

Sola ve laik-demokratik cumhuriyete sahip çıkmak amacıyla Anadolu’nun hemen her köşesinde kendiliğinden gelişen ‘taban’ hareketlerinde, giderek bir düşünce netleşiyor:

İdeolojimiz Kemalizmdir!”

‘Ortanın solu’ Kemalizmin 1960’lara, ‘Demokratik Solda 1970’lere yanıtıydı.. Kemalizm şimdi 2000’lere yanıtını oluşturuyor.. Yakın tarihin Lenin’e değil Mustafa Kemal‘e hak vermiş olduğunun bilinci ve gücü ile.

Ve içi boşaltılmış Atatürkçülüğü, Marmaris’teki general emeklisi ile Çankaya’daki başbakan emeklisine bırakarak…

Orijinal Görsel

Yorum Yaz

Yorum yaz