Anasayfa » Erbakan Haklı!

Yazı Hakkında

Başlık: Erbakan Haklı!
Kaynak: Cumhuriyet Gazetesi (s.3)
Tarih: 14 Haziran 1996, Cuma

Yazı

HAFTAYA BAKIŞ

AHMET TANER KIŞLALI

Erbakan Haklı!

Serinkanlı düşününce, demokrasimizin önünde sadece iki “geçerli” seçeneğin bulunduğunu kabul etmek gerekir: Ya “büyük sağ” koalisyon, ya erken seçim.

ANAP ile DYP, gerdeğe bir an önce girmeye hevesli gelin havalı CHP’yi de aralarına alarak hükümet kuramazlar mı?
Çok zor!.. Ama kursalar ne olur?
Kişileri birbirine düşman iki ortağın arasına, ideolojisi onlara düşman bir üçüncüsü eklenmiş olur!
CHP -geçmişte olduğu gibi- ANAYOL ideolojisine payandalık işlevini yerine getirirse, tümden tükenir. Geçmişten ders alıp da inanmadığı şeylere “hayır” derse, bu kez de koalisyon tümden çıkmaza girer…

CHP Genel Başkanı’nın önerdiği önerdiği gibi, sol blok ile ANAP ve DYP, Ecevit‘in başbakanlığında bir ortaklık kuramazlar mı?
Bu öneri bana neyi anımsattı biliyor musunuz? Sayın Baykal‘ın bir zamanlar -yerini alabilmek için- Erdal İnönü‘ye cumhurbaşkanlığı önermesini…
Hadi olmayacak duaya amin diyenler çıktı; peki tek muhalefet olarak RP’yi dışarıda bırakan bu “çıfıt çarşısı formülü” başarısız olunca ne olacak?
Erbakan Hoca’ya yeşil halı ile döşenmiş bir “tek başına” iktidar yolu…

★★★

Erken seçimin çıkar yol oluşturabilmesinin koşulları var.
Solda ve sağda, demokrasiye inananların birleşmeleri… Ya da en azından, seçimlere tek liste ile katılabilmenin yollarını bulmaları.
Bu koşul yerine getirilmeden yapılacak bir seçimin RP’den başka kime “ciddi” yararı olabilir? ANAP’ın DYP’yi ve DSP’nin de CHP’yi eritmesi, bu gerçeği değiştirebilir mi?

Geriye -tek “geçerli” seçenek olarak- Sayın Erbakan’ın formülü kalıyor: RP artı ANAP, DYP ve BBP… Yani 430 milletvekilinden oluşan “büyük sağ koalisyon”.
ANAP ve DYP’yi RP’den ayıran temel özellik nedir? RP’nin “laik devlet”e karşı oluşu.
Peki “kadın eli sıkmayan” kaymakamlar ordusu RP’nin mi eseri, yoksa ANAP’lı bir içişleri bakanının mı? Kuran kurslarını “temel eğitim”den saydırmak isteyen milli eğitim bakanı RP’li miydi, yoksa -hem de partinin genel başkanlığına aday- bir DYP’li mi?

Daha geçenlerde toplanan “Eğitim Şurası”nda, imam okullarının orta kısımlarını 8 yıllık temel eğitimin dışında tutma savaşımını kim verdi? ANAP’ın -milli eğitim bakanlığı yapmış- bir sayın genel başkan yardımcısı!
İmam okulları açma şampiyonu kim? Erbakan mı, yoksa Çiller mi?
Yeni kurulan birçok üniversiteyi tarikatçı rektörlere kim teslim etti?

★★★

“Yok aslında birbirimizden farkımız, ama biz Osmanlı Bankası’yız!” diyenleri artık aynı sepete koymaktan başka “akılcı” çözüm kalmamıştır.

Buyursunlar, birbirlerinden ne farkları olduğunu iktidarda göstersinler!
Ve solda, gerçek anlamda “düzenin muhalefeti” olma işlevini yeniden elde etsin!
Bu aşamadan geçilmeden, seçmenin bazı gerçekleri kavramasının güç olduğu artık kabul edilmelidir…

“Büyük sağ” koalisyon ne yapar?

Devlet kadrolarını biraz daha RP’lileştirir… RP’li belediyelerin kesesini biraz daha doldurur… Erbakan kafasını belki biraz daha “meşru”laştırır…
Ama sağ, bütün olarak yıpranmaya ve gücünü yitirmeye başlar.
“Adil düzen” safsatasına bağlanmış umutlar sönmeye yüz tutar.
“Liberal sağ” (!), Menderes‘ten Evren‘e, Özal‘dan Çiller’e ne büyük aymazlık içinde olduğunu belki birazcık anlar.
Ve en önemlisi de, laiklikten uzaklaşmanın bedelini “sessiz çoğunluk” bile fark eder olur!

★★★

ANAP’lılar DYP’liler… Geçmiş günahlarınızı az da olsa affettirecek bir iyilik yapın bu ülkeye: “Büyük sağ” koalisyona evet deyin!

Çulunuzdan başka yitirecek neyiniz kaldı ki?

Buna tıp dilinde “şok tedavisi” derler…

Korkmayın, Atatürk‘ün attığı temeller -yarım yüzyıllık tüm ihanetlere karşın- bu şoku kaldıracak kadar güçlüdür!

Orijinal Görsel

Yorum Yaz

Yorum yaz