Anasayfa » Marmara Esintileri…

Yazı Hakkında

Başlık: Marmara Esintileri…
Kaynak: Cumhuriyet Gazetesi (s.3)
Tarih: 10 Ocak 1996, Çarşamba

Yazı

HAFTAYA BAKIŞ

AHMET TANER KIŞLALI

Marmara Esintileri…

Bandırma… Erdek…

Çok önceleri, verilmiş olan sözleri yerine getirmek için, hafta sonu Marmara kıyılarındaydım. Barıdırma’da, saatler boyu ayakta beklemeyi göze alan coşkulu bir kalabalık. Kış nüfusu çok cılız olan Erdek’te, bir pazar öğleden sonrasını -soğuk bir salonda- Kemalizme ayıran çok sayıda insan.

Siyasal yaşamdan düş kırıklığına uğrayanlar, ADD ve ÇYDD’nin toplantılarına koşuyorlar.

Kemalizmin uzantısı iki sol partinin “küçük olsun
benim olsun” tutumu yüzünden kapılarını kapalı bulanlar… Giderek içten teslim olan devletten umutlarını kesenler… Kemalizme “ödünsüz” sahip çıkılması gerektiğine inananlar; el ele vermeyi ve karanlıklara
karşı savaşımı omuz omuza yürütmeyi sürdürüyorlar.

Her geçen gün biraz daha büyüyerek… Biraz daha güçlenerek.

★ ★★

Bandırma ADD şubesinin topu topu bir buçuk yıllık bir ömrü var. Ama ressam Melih Çınar ve arkadaşları çok hızlı, çok inançlı.

Üye sayısı üç yüzü aşmış. Kısa zamanda beş yüzü bulmayı umuyorlar.

Şimdiden sekiz gence düzenli burs sağlamışlar.
Sekiz genci, karanlık güçlerin tuzağına düşmekten
kurtarmışlar… Bu sayıyı her geçen yıl arttırmakta kararlılar.

DYP’li belediye ile el ele vermişler. Güzelim zeytin ve meyve ağaçları kesile kes ile “yeşile hasret” duruma düşmüş Bandırma’da yeni bir orman oluşturuyorlar: “Kuvayi Milliye Ormanı”. Geçen yılki sekiz bin fidana, bu yıl on bin daha eklenecek. Gelecek yıllarda da…

“21. Yüzyıla Doğru Kemalizm” konulu toplantıyı izleyenlerin ön sırasında, DYP’li belediye başkanı vardı. Balıkesir ve Edremit’ten gelen ADD temsilcileri
vardı. Partilerin ve kitle örgütlerinin çelenkleriyle, salon bir çiçek bahçesine dönmüştü.

Konuşmanın sonunda coşku doruktaydı. Oturanlar da ayaktakilere katılmıştı. Ve Sayın Çınar, mutlu, kulağıma fısıldıyordu:

“Bandırma, tarihi günlerinden birisini daha yaşadı!”

★ ★★

Kışın Erdek ıssız, sessiz… Hatta biraz hüzünlü.

ADD şubesi açılalı ancak birkaç ay olmuş. Ama bir avuç inançlı insan, orada da çok kararlı. Başkan Dr. Atilla Büyüker soruyor:

“Üye sayımızın bin olmaması için bir neden var
mı?”

Pazar öğleden sonrasını evinde, TV karşısındaki rahat koltuğunda geçirmek yerine, lisenin soğuk salona koşanlar arasında: Mülkiyeli kaymakam ile genç
savcı da bulunuyor. Ama ilçe CHP yönetimi -çiçeklerle salona gelen gençlerin dışında- ADD’ye soğuk onu kendilerine bir rakip gibi görüyor.

Bilinçsizlik mi? Kişisel endişeler mi?

Genel merkezîn havasına uyabilmek çabası mı?

Yoksa, CHP’nin -halkın gözünde- Atatürk ‘ün partisi” olmaktan her geçen gün biraz daha uzaklaşmasının verdiği hüzün mü?

Atatürkçü Düşünce Derneği’nin de Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği’nin de üyeleri çok farklı. Hele hele partilerin üyelerine hiç benzemiyorlar. Ödentilerini düzenli bir biçimde ödüyorlar. Bilinçliler. Aydınlanıyorlar ve çevrelerini aydınlatıyorlar.

Karşılık beklemeden, büyük bir Özveri ile çalışıyorlar… Daha aydınlık bir yarın için. Çocukları karanlık bir Türkiye’de yaşamasın diye.

Bugün Türkiye’de, kadın eli sıkmayan yüzlerce kaymakam var. Humeyni’nin ölüm yıldönümünde yas tutan valiler var.

Siyaset ve devlet adamları aymazlık içinde.

Ama Anadolu uyanıyor!

Atatürk’ün temellerini attığı “sivil toplum”oluşuyor. Tüm ihanetlere karşın değil; o ihanetlerin yarattığı tepki ile..

Orijinal Görsel

Yorum Yaz

Yorum yaz