Alis’ten Al Haberi!

HAFTAYA BAKIŞ

AHMET TANER KIŞLALI

Alis’ten Al Haberi!

Alis “Harikalar Diyarı”ndaki yolculuğu sırasında iki tavşana rastlar.

Yanlarında bir semaver. Mis gibi kokan demli bir çay. Ve gamlı gamlı düşünen iki tavşan.

Sorar;

– Tavşan kardeşler, çok düşünceli bir haliniz var.. Derdiniz nedir?

Biri başını kaldırır hafiften:

– Çayı içeceğiz, ama neyin şerefine içeceğimizi bir türlü bulamadık.. İkimizin de doğum günü değil. Acaba bugün senin doğum günün mü?

– Ne yazık ki hayır!

Birden neşeyle haykırır birisi:

– Bugün üçümüzün de doğmadığımız gün.. Ne güzel bir rastlantı. Hadi bunu kutlayalım!

Olaylar ve olgular aynı kalmak kaydıyla, onlara bakış açımızdır ki sizi iyimser ya da karamsar yapar. Ben Alis’ten işte bunu öğrendim.

★ ★★

TEMA Vakfı, Cumhuriyetimizin 75. yılı nedeniyle bir kampanya başlattı.

Devrimci!.. Müthiş heyecan verici!..

Tıpkı Cumhuriyetimizin ilk yıllarındaki gibi..

Orman Bakanlığı ile işbirliği halinde, 10 milyar meşe toprağa verilecek.. Yanlış duymadınız, 10 milyon değil, 10 milyar meşe palamudu toprakla buluşacak.

Meşe, her toprakta yetişen, hızla büyüyen, görkemli bir ağaç.

“Leyla ile Mecnun / Ferhat ile Şirin / Kerem ile Aslı! Yusuf İle Züleyha / Toprak ile Meşe…”

Her 9 adet meşe palamudunun dikimi ve bakımı için 1 milyon lira ödemek yetiyor Türkiye genelindeki tüm Ziraat Bankası ve Halkbank şubelerinden kampanyaya katılmak olanaklı.

Birer birer katılın.. Ailecek katılın.. Çalışma arkadaşlarınızla birlikte katılın.. İlkokullardan başlayarak sınıfça katılın.. Sivil toplum örgütleri olarak katılın.

Ve 75 yıl önce bu topraklarda yaşanan umudun ve heyecanın bir başka türlüsünü, bugün de siz yaşayın!

★★★

Çeteler Uğur Mumcu‘yu hedef seçtiklerinde ADD’lerin sayısı 4’tü Geçenlerde Kartal Şubesi’nin görkemli açılışıyla şimdi 384 oldu.

Bir Uğur’u yok etmeye çalıştılar, toprağında onbinlercesi yeşerdi. Ve ADD’lerin çağrısı üzerine, dün Ankara’da 83 büyük sivil toplum örgütü bir araya geldi. Dayanışma kararı verdi.

ADD’yi itip kakmaya çalışan birtakım kamu görevlileri, şimdi önünde düğmelerini ilikliyorlar. ADD Genel Başkam Yekta Güngör Özden’e çeşitli üniversitelerin verdiği ‘onursal doktora’ların sayısı sekizi buldu…

★★★

Sami Karaören şöyle diyor:

“Ülkemizin sorumluluk duyan kesimleri,  bilim adamları, aydınlar, yazarlar, çizerler, sanatçılar, işçiler, işçi örgütleri, askerler; kısacası Atatürk‘ün kızları, oğulları uyandı. Seslerini yükseltip, Atatürk Türkiyesi’ne sahip çıkmaya, örgütlenmeye başladılar. ’’

Ve ekliyor:

“İşte Atatürk’ün en savaşımcı, en Öndeki kızlarından biri de Prof. Dr. Türkan Saylan oldu. Yetenekli, devrimci kişiliğiyle, en önde etkin bir varlık..”

Sayın Karaören’in bu satırları, Türkan Saylan’ın “Cumhuriyet’in Bireyi Olmak ” kitabının önsözünde yer aldı. Sayın Saylan. ÇYDD’lerin ünlü genel başkanı.. ÇYDD’ler ise, bir uzun savaşımın etkin ve etkili bir ordusu.

‘Bir Işık da Siz Yakın ’ kampanyası ile karanlık güçlerin eline düşmekten kurtanlan binlerce genç , Dinci güçlerin kurtarılmış bölgelerinde bile verilen, vücut vücuda bir savaş..

Umutsuzluğu her geçen gün biraz daha gerileten bir umut meşalesi..

★★★

Dağarcığımda Alis’ten esinlendiğim haberler çoktu.

Örneğin Aida Operası’nın Atatürk’ün başkentinde temsili, tam bir müziksel ve görsel şölendi. 75 yılda nereden nereye geldiğimizin gurur verici bir kanıtıydı. Yabancı diplomatlar bile çok etkilenmişlerdi…

İzmit’ten, güzel insanların kurduğu İzmit Lisesi Mezunları Derneği’nin güzel bir toplantısından geliyordum.. Elimde de, Mina Urgan‘ın -adeta yutarak okuduğum- “Bir Dinozorun Anılarının 22. baskısı vardı..

Olay birkaç yıl Önce Şanlıurfa’da geçmiş.

Başı açık olduğu için kendisine ‘madam’ diye hitabeden bir delikanlı.. Türk olduğunu kanıtlamak için açıp gösterilen nüfus cüzdanı.. “Senin yaşında bir Müslüman kadını başı açık gezemez” diye gelen yanıt.. ve Sayın Urgan’ın sinirlenip, Mustafa Kemal ve devrimler üzerine -yüksek sesle- verdiği bir söylev..

“Sen gençsin, nasıl oluyor da hem bu kadar geri zekâlı, hem de bu kadar gerici olabilirsin?!’

Mîna Hanım, etrafta toplananlara da bağırmış: “Aklınızı başınıza toplayın, adam olun!”.. Sonra yürüyüp otobüsüne binmiş. Ve birden payladığı çocuğun kalabalıktan sıyrılıp yanına geldiğini fark etmiş:

“Ana, haklısın. Ben ne yapayım da bu gericilikten kurtulayım?”

“Oku” demiş Sayın Urgan.. Ve hareket eden otobüsün arkasından koşarken sesini yükseltmiş Urfalı genç:

“Zaten okuyorum.. Buradaki üniversitenin üçüncü sınıfındayım!..”