‘İzm… Mizm… Yok!’

HAFTAYA BAKIŞ

AHMET TANER KIŞLALI

‘İzm… Mizm… Yok!’

Türkiye ilginç bir ülke.

Bir bakıyorsunuz, Samanyolu TV’de Atatürk tartışılıyor..

Sunucu Işıl Alatlı, “Söylev”in okullarda ders kitabı olarak okutulması gerektiğini söylüyor, Devletin temsilcisi olan konuğu ise, Atatürkçülüğe Kemalizm demenin yanlışlığını savunuyor. İnsanların ve özellikle de gençlerin kafasını karıştırmakla meşgul.

Bir bakıyorsunuz, küçücük Burhaniye’de Kemalizm anlatılıyor..

Kocaman salon dopdolu. En önde de DYP’li belediye başkanı.. Bütün sivil toplum örgütlerinin temsilcileri orada. Bütün partilerin ilçe başkanları da orada. Bir tek CHP ilçe başkanı yok.. Yani “Atatürk’ün partisi” olduğunu söyleyen, ideolojisi Kemalizm olması gereken bir partinin temsilcisi.

Atatürk’ü savunan “ılımlı dinci”ler..

Atatürk’ü önemseyen “ılımlı sağcı”lar.

Atatürk’ü, yanlıştan yola çıkarak savunan bir “devlet temsilcisi”..

Ve Atatürk’ün kimliği içindeki yerini ve önemini kavrayamamış bir “sol”..

★★★

Burhaniye 27 bin nüfuslu. Ören’i ve denizi ile çok güzel, şipşirin.

Geleneksel olarak Kemalizmin kalesi. Ama son seçimlerde belediyeyi DYP kazanmış. Atatürkçü Düşünce Derneği’nin üyesi olan bir DYP’li.

Model, Türkiye genelinin aynı.

SHP’li belediyenin yanlışları ve bölünmüşlük “sol”a burada da darbe vurmuş.

Eski RP, şimdiki Fazilet Partisi Burhaniye’de çok zayıf.. Ama çabaları “uzun soluklu”. Kurmuşlar dinci yurtları, çalışıyorlar. Sabırla, adım adım.

Partilerden umudunu kesenler burada da ADD’ye ve ÇYDD’ye omuz vermişler Avukat
Nedret Akova ve arkadaşları bilinçli bir savaşım veriyorlar.. Emekli Öğretmen İzzet Ege’nin, Akçay ADD’ye bir daire ve bir dükkân bağışladığı anlatılıyor.

Burhaniye, Türkiye’nin olmasını dilediğimiz bir ortamda.

Kaymakamı ile.. Belediye başkanı ile.. Emniyet müdürü ile.. Ve halkı ile.

Kadın eli sıkmayan valiler Türkiye’sinde, valiliği her nitelikleri ile hak etmiş olanlar, 27 bin nüfuslu bir ilçemizin kaymakamlığı ile yetiniyorlar.. O ilçe şanslı, ama Türkiye şanssız!

★★★

Samanyolu TV’deki programı Burhaniye’de iken izledim.

Art niyeti olmayan, araya “bir şeyler”in sokuşturulmaya çalışılmadığı bir programdı.

İyi, güzel de!.. O grubun gazetesi değil miydi, daha birkaç yıl önce, fotoğraftan Atatürk’ü kazıyarak yayımlayan! Zaman gazetesi değil miydi, Atatürk fotoğrafları satan büyük mağazalardan alışveriş yapılmamasını, okurlarına öğütleyen?

Düşünceleri mi değişti?

Yoksa o düşünceler, ilerde yeniden vitrine konmak üzere, şimdilik rafa mı kaldırıldı?

Samanyolu’nun konuğu Sayın Menter Şahinler idi.. Dışişleri Bakanlığı’nın kültür işlerinden sorumlu temsilcisi. Cumhuriyetimizin 75. yılı nedeniyle Atatürk’ü bütün dünyaya “yeniden” tanıtma kampanyasının da yürütücüsü.

Birçok doğru, yararlı şey söyledi.. Ama bir “takıntı”dan kendini kurtaramadı.

Atatürkçülüğün “Kemalizm” olmadığını.. “ideoloji” olmadığını.. izm’lerin kötü bir şey olduğunu anlatmak için yırtındı durdu. Hem zaman yitirdi, hem de bulanık olan kafaları birazcık daha karıştırdı.

Atatürkçülüğün ideoloji olmadığını söyleyebilmek için, ideoloji tanımını bilmemek gerekir.. (Ve de ideolojilerin mutlaka “dogmatik” olmaları gerekmediğini!)

Peki “izm”lerden kaçıp da “çülük”lere sığınmak için neyi bilmemek gerekir?

Liberalizm kötü, liberalcilik iyi.. Sosyalizm kötü, toplumculuk iyi.. Leninizm kötü, Lenincilik iyi.. Ve Kemalizm kötü, ama Atatürkçülük ya da Kemalcilik dersek iyi(!)..

– İzm.. mizm.. yok!

Tıpkı TV’deki reklam gibi:

– Kefil.. mefil.. yok!

Yok denince yok oluyorsa, “sorun morun” da yok zaten!

★★★

Türk Devrim Kurumu, “Atatürk Gençlik Sempozyumu” düzenlemişti. Gençlik Birliği Genel Başkanı Rıza Sümer şöyle dedi.

– Atatürk “Cumhuriyet’i gençlik korusun!” demişti. 12 Eylül ise “Gençliği biz koruyalım!” dedi…

12 Eylül geçti gitti.. Ama gençliği “izm”lerden koruma ve kollama görevini üstlenmiş olanlar, evvel Allah savaşımlarını sürdürüyorlar.

Tıpkı, kafalarının içindeki çelişkileri çözememiş olanların… siyasal partileri yönetme savaşımını.. ve de Türkiye’nin çelişkilerini çözme heveslerini sürdürmeleri gibi!