Yeni Bir Dönem

HAFTAYA BAKIŞ

AHMET TANER KIŞLALI

Yeni Bir Dönem

Olay daha çok yeni.

Bir vali, üzerine aldığı bir görev nedeni ite Ankara Valisi’ni ziyaret ediyor. Mülkiye’den birkaç yıl ara ile mezun olmuşlar. Konuşmanın bir yerinde, Ankara Valisi, Atatürkçü Düşünce Derneği eleştirmeye başlıyor.

Ziyaretçisi, kendisinin de bir ADD üyesi olduğunu söyleyince de beklemediği bir nasihat alıyor:

– Hemen o demekten istifa et!..

Olay çok düşündürücü…

ADDin Atatürk’ün kalpaklı resimlerinin bulunduğu afişlerini de engelleyen aynı vali.. Derneğin “Atatürkçü” adını kullanmasını yasaklamaya çalışan da aynı vali..

Acaba niçin böyle bir tutum içinde?

Devletin üst ‘’istihbarat” örgütleri kendisine yanlış bilgiler verdiği için mi?

Ankara Emniyeti içindeki birimler kendisini yanılttığı için mi?

Yoksa, cumhuriyet’in temel değerlerine karşı bir kafa yapısına sahip olduğundan mı?

★★★

9 yıl önce Prof. Muammer Aksoy Prof. Velidedeoğlu ve arkadaşlarınca kurulan ADD tarihinin en görkemli kurultayını yaptı.

İki büyük sol partinin de önde gelen Kemalist isimleri konuklar arasındaydı. DSP’den Uluç Gürkan da, CHP’den Önder Sav da çok alkış aldılar. Ama en büyük alkışı Yargıtay Başsavcısı Vural Savaş’ın atmış oluşu anlamlıydı.. Aynı zamanda, ADD’ye yanlış gözlüklerle bakan “mülki amirler”e de bir mesajdı.

Uğur Mumcu aramızdan ayrıldığında, ADD şubelerinin sayısı sadece 4’tü. Üye sayılan toplamı da 154. Şimdi -sadece yurtiçindeki- 389 şubesi ve 60 bin üyesi ile dünyanın en büyük sivil toplum örgütlerinden birisi var içimizde.

Suphi Gürsoytrak 27 Mayıs devrimci hareketinin önde gelen Kemalistlerindendi. Daha sonra yıllarca “tabii senatör” olarak aynı ilkeleri savundu. Ama belki de en büyük hizmeti, son dört yılda ADD Genel Başkanı olarak onurlu bir biçimde verdi.

Ve hizmet bayrağı artık Yekta Güngör Özden‘de…

Sayın Özden’in böyle bir görevi üstlenmesinin anlamı açık.. Ama kendisi ile birlikte görev kabul eden bazı isimlerin de ayn bir anlam ve önemi var.

Prof Şerafettin Turan, Atatürk’ün Türk Dil Kurumu’nun son başkanıydı. Şimdi de o kurumun yerini alan Dil Derneği’nin başkanı.

Prof. Atilla Taçoy Atatürk’ün Türk Hava Kurumu’nun başkanı.. Prof Süleyman Çetin Ozoğlu ise ADD’nin ilk kurucularından…

★★★

Kurultay sabahı Sayın Özden ile Anıtkabir’in önündeki yolda yürüyorduk.

Tatil günüydü.. Her yaştan ve kesimden insanlar vardı. Sınava giden üniversite öğrencileri. Spor giysileri ile yürüyüşe çıkmış çiftler. İşe gitmekte olan birileri.

Yekta Güngör Özden’i gören insanların bakıştan değişiyordu birden. Yüzlerde tebessüm beliriyordu. Ve etini sıkmak için sıraya giriyorlardı.

İsterdim ki, siyasal partilerimizin sayın genel başkanlar, o ortamı kendi gözleri ile görsünler.. Yirmi dakika kadar süren yürüyüş sırasında, bu durumun tek bir istisnası bile olmadı!

Niçin Yekta Güngör?

Kemalist çizgisinden hiç sapmadığı için.. Konuşması gerekenler sustuğu zaman konuştuğu için Saldırılar karşısında gerilemediği ve inançlarından ödün vermediği için..

Acaba siyasal önderlerimiz aynı saatte aynı yerde yürüseydiler.. Aynı ilgiyi ve sevgiyi görebilirler miydi?

Ankara’nın valisi .. Falanca ilçenin kaymakamı.. Filanca ilin emniyet müdürü.. Ya da devletin haberalma örgütlerine sızmış olan birtakım “Türk-İslam sentezcileri”..

Artık ADD’yi itip kakmanın çok daha zor olduğunu anlayacaklardır.

Ve de yazılı ve görsel basının yöneticileri..

Artık ADD’yî görmezden gelmenin olanaksızlığını kavrayacaklardır.

Kurultayın ertesi günü, TRT 1’deki sabah haberlerini izliyordum.. Ekranda ADD kurultayı ve o kurultayı, içinde Yekta Güngör Özden’in de bulunduğu listenin kazandığı haberi vardı…

ADD’deki yeni dönemin anlam ve önemi kavranmaya başlanmıştı bile!