Anasayfa » 30 Ağustos Muhtırası!

Yazı Hakkında

Başlık: 30 Ağustos Muhtırası!
Kaynak: Cumhuriyet Gazetesi (s.3)
Tarih: 04 Eylül 1996, Çarşamba

Yazı

HAFTAYA BAKIŞ

AHMET TANER KIŞLALI

30 Ağustos Muhtırası!

27 Mayıs’ın habercisi, Kara Kuvvetleri Komutanı Cemal Gürsel’ın mektubuydu.

Cumhurbaşkanı “taraf” sayıldığı için, kişiliğine saygı duyulan Milli Savunma Bakanı’na yollanmıştı. Ama hedef DP iktidarıydı. Açık ve dürüst bir uyarıydı.

12 Mart’ın habercisi, Hava Kuvvetleri Komutanı Muhsin Batur’un mektubuydu. Cumhurbaşkanı’na verilmişti.

12 Eylül’ün habercisi de gene bir mektuptu. Komutanların Cumhurbaşkanı’na sundukları “uyarı”, kimse üstüne alınmadığı için boşlukta kalmıştı…

Şimdi başları kuma gömmenin anlamı ve yararı yok; 30 Ağustos 1996 qünü yaşanan ve söylenenler yeni bir “uyarı”dır!

Eveleyip gevelemeyen… Apaçık!

★★★

Şu sözler, Türk ordusunun en üst düzey komutanına ait:

“Iran’da generaller Humeyni hareketinin irticanın ta kendisi olduğunu fark ettiklerinde, iş işten geçmişti.. ”
Ve Orgeneral Karadayı, temsil ettiği gücün “duyarlı” olduğu üç konuyu sıralıyor:

“Önce laiklik; bunda taviz olmaz. Diğeri demokrasi. Üçuncüsü ise ülke ve devletin bütünlüğü.”

27 Mayıs “demokrasi” için yapıldı. 12 Mart ve 12 Eylül, “devletin ve ülkenin bölünmez bütünlüğü” için. Şimdi ise tehlikede olan “laiklik!”

Türk ordusunun hangi konularda özel bir duyarlığa sahip olduğu sır değil. Ama bu duyarlığın ortaya konuş biçimi önemli.

Başbakan Erbakan’ın, törene alınmayan sakallı korumaları…

PKK ile ilişkiye giren RP milletvekili hakkında komutanların basın önündeki sözleri…

30 Ağustos’taki bütün resmi konuşma ve “yemin”lerde, Atatürk ilkeleri ve laiklik üzerine yapılan “net” vurgulamalar…

Ve bir komutanın şu sözleri:

“Laiklik konusunda her şey daha kötüye gidiyor. Yeni imam-hatip liselerinin açılması durdurulmalı. Durdurulması yetmez, kapatılmalı. İmam-hatip okullarının açılmasını durduramayan bir Meclis olur mu?..”

★★★

Bir Adalet Bakanı, Sivas’ta 37 insanımızın çıra gibi yakılmasının -bir zamanlar avukatlıklarına soyunduğu- sanıklarına “özel muamele” yapıyor.

Bir Adalet Bakanı, Kuran ezberleyen katillerin serbest bırakılmasını savunuyor.

Şeriat yanlılarının devletin kanatları altında korunup kollanması, köşe başlarını tutması hızlanıyor.

İmam-hatip okulları, sekiz yıllık temel eğitimin dışına çıkarılıyor. Özel destek görüyor. Yenilerinin açılması koşar adım..

“Türban” konusunda yasalara saygılı olan üniversiteleri, RP iktidarı “bütçesini kısmak”la tehdit ediyor.

Ve Başbakan Erbakan’ın “sağ kolu” SuItanbeyli Mezarlıklar Müdürü İmdat Kaya, “RP hatibi” sıfatıyla, Türkiye’nin her tarafından toplanan imamlara, Zeytinburnu Milli Gençlik Vakfı’nda şöyle sesleniyor:

“Laik demokrat kafalı insanların namazları kılınmaz. Zorlarlarsa karşı gelmeyin. Cenazesini yıkamak için yanınıza gelince, yasaktır diyerek kimseyi almayın. Artık baş Paşasınız, onu orada bir güzel hallettikten sonra pamuk kullanmayın, bizim memleketimizde budaklı odun çok…”

Ne insanlar kör, ne de ülkenin adım adım nereye götürülmek istendiği bir sır.

Ama laikliği, Nasreddin Hoca’nın eşeği gibi, “tam alışacaktı yazık oldu” diye gıdım gıdım öldürebileceklerini sananlar aptal!

★★★

Bu toplumun, “laiklik ve demokrasi”yi içine sindirmiş bir RP’ye gereksinmesi var. RP’nin de -varlığını koruyabilmek için- demokrasiye gereksinmesi var.

Ama demokrasiyi yaşatabilmenin asıl sorumluluğu, halkın yüzde 80’inin oylarını almış olan diğer partilere ait!

Kendini kurtarmaktan öte bir şey düşünmeyen bir sarışının eteğine yapışıp sürüklenenlere ait… Yerel yönetimlerde ve TBMM’de şeriatçılara destek veren, BBP’yi Meclis’e taşıyan, RP’ye ortaklık öneren; sonra da solun oylarına “talip” olan aymazları “lider” sananlara ait… Ve de Kemalistleri bir bayrak altında toplayamayanlara ait.

Ordu darbe heveslisi değil, özellikle 12 Eylül’den gerekli dersleri çıkardı.

Asıl önemli olan; acaba siviller darbelerden gerekli dersleri çıkardılar mı?

Ordu Atatürk’e inancından dolayı “demokrasi”ye bağlı… Ama “laiklik” olmadan demokrasi olamayacağının da bilincinde!

Orijinal Görsel

Yorum Yaz

Yorum yaz