Anasayfa » 75. Yılın Anlamı!

Yazı Hakkında

Başlık: 75. Yılın Anlamı!
Kaynak: Cumhuriyet Gazetesi (s.3)
Tarih: 28 Ekim 1998, Çarşamba

Yazı

HAFTAYA BAKIŞ

AHMET TANER KIŞLAL

75.Yılın Anlamı!

75.yıl niçin önemli?

Birincisi, uzunca bir süre olduğu
için…

  1. yüzyılda devrimlerin ürünü olan rejimlerin hiçbirisi bu kadar yaşayamadığı Çağa damgasını vurduğu sanılan Sovyet devrimi bile,en büyük devrimcisinin adının kentlerden silinmesini önleyemeden tarihe karıştı.

İkincisi, devrimin özüne yeniden dönüşü simgeleştirdiği için…

Son yarım yüzyılın tüm yanlışlıkları, sapmaları, aymazlıkları ve hatta hıyanetleri. Atatürk’ün Cumhuriyeti’nin temellerini yıkamadı. Ve
yaşanan acı gerçekler, Cumhuriyet bilincinin yeniden doğmasına
neden oldu.

Kolay elde edilen şeylerin yitirilme tehlikesi somutlaştı. Sivil toplum ve asker, karanlığa karşı birleşti…

★ ★★

Cumhuriyetimizin 75 yılında, birbirinden farklı beş dönem var.

Birinci dönem, Atatürk’ün ölümü ile noktalanmıştı. Kemalist dönem sadece on beş yıl sürdü.

İkinci dönem İsmet İnönü’nün damgasını taşıdı. Bu, bir anlamda
Atatürk döneminin bekçiliğinin üstlenildiği, ama devrimci atılımların durduğu bir dönemdi. Köy Enstitüleri dahil, devrimin temel doğrultusundan ilk ödünler bu dönemde verildi.

Üçüncü dönem en uzunuydu.

Bir iki kısa ara dışında (27 Mayıs ve CHP hükümetleri gibi), “Atatürk’e evet, Kemalizme hayır” çizgisi devlete egemen oldu. Laiklikten ödünler hızlandı. Atatürk ulusçuluğunun yerini “ırkçı milliyetçilik” alma yoluna girdi. Devletçilik yozlaştırıldı. Halkçılık, yerini “mutlu azınlıkçılığa” terk etti. Demokrasi,
“çoğunluk diktatörlüğü “ne dönüştürülmek istendi.

Karşı-devrimci birikim büyüdü…

Ve dördüncü dönem,12 Eylül’le birlikte başladı.

“Türk-İslam sentezi” resmi ideoloji oldu. Atatürk putlaştırılırken
Kemalist devrimin kuyusu kazıldı. Atatürk’ün kurumları birer birer kapatıldı. Dünyada ilk ve tek örnek olarak, “zorunlu din dersleri” anayasaya girdi. Sokaktaki adamın miras hakkına dokunulamazken, Atatürk’ün vasiyeti çiğnendi; mirasına devlet zoru ile el kondu.

Cumhuriyetin temel değerlerine sahip çıkanlar ezildi…

Devlet dincilere ve ırkçılara peşkeş çekildi..

Ve adım adım..

Cumhuriyet, tarihinin en büyük bunalımı ile karşı karşıya geldi.

28 Şubat kararları ve onun arkasındaki inanılmaz “sivil toplum”
desteği ile karşı-devrimci tırmanışa “dur” denildi. Beşinci dönemle
birlikte, Kemalizme “yeniden dönüş” başlamış oldu…

★★★

  1. yıl, devrimin karşı-devrimle hesaplaşmasının dönüm noktasıdır. 75. yıl, “sessiz” çoğunluğun “sesli” azınlığa başkaldırışıdır. 75. yılda milyonlar Anıtkabir’de.. Yüz binler sokakta.. Ama Fazilet Partili belediye başkanları gizlenmişler. Urfa’da 50 bin kişi yürüyor, ama Harran Üniversitesi’ni yönetenler ortalarda yok.

Asker-sivil, Cumhuriyetten yana ağırlığını koydukça Cumhuriyete karşı olanların da tavırları netleşiyor. Ezici çoğunluğun sesi, Arap isimli İstanbul belediye başkanı ve benzerlerini öfkelendiriyor.

“Dayatma var.. Sevsinler böyle Cumhuriyeti” hırıltıları duyuluyor.

Meydanı boş bulanlar, şimdi meydanların dolmasından rahatsızlar.

Ve onların rahatsızlığı, yapılmaya başlananların doğruluğunu kanıtlıyor!

★★★

Laik-demokratik Kemalist modeli boğmak isteyen düşman bir
coğrafyada. Ve karşı-devrimcilerin damgalarını vurdukları bir yarım
yüzyılın sonunda..

  1. yıl elbette ki önemli!

Ve eğer -karşı yöndeki- tüm iç ve dış çabalara karşın Cumhuriyet
hâlâ ayaktaysa. Ülke toprak bütünlüğünü hâlâ koruyorsa.. Türkiye çağdaşlaşma yolundaki uzun yürüyüşünü hâlâ sürdürüyorsa..

  1. yılında, milyonlar sokaklara dökülmüşse..

Bu. Cumhuriyetin temellerinin ne ölçüde sağlam atılmış olduğunun çok somut bir göstergesidir!.. Ve de Kemalist devrimin başarıya
ulaştığının, yadsınamaz bir kanıtıdır!

Orijinal Görsel

Yorum Yaz

Yorum yaz