Anasayfa » Anayol’dan Atayol’a…

Yazı Hakkında

Başlık: Anayol’dan Atayol’a…
Kaynak: Cumhuriyet Gazetesi (s.3)
Tarih: 31 Mayıs 1996, Cuma

Yazı

HAFTAYA BAKIŞ

AHMET TANER KIŞLALI

Anayoldan Atayol’a…

Dusseldorf, Köln. Kaiserslautern…

19 Mayıs’ın 77. yıldönümü kutlamaları yurtdışında mayıs sonuna dek uzadı. Ve kutlamaların odak noktasını da Atatürkçü Düşünce Derneği oluşturmaya başladı.

Yurtiçindeki 234 şubesi ve 30 bine yaklaşan üye sayısı ile ADD bugün Türkiye’nin en büyük sivil toplum örgütü!

Yurtdışındaki ADD’lerin ise başka bir anlamı ve işlevi de var.

Bir yandan laik-çağdaş nitelikli Türk derneklerini bir araya getirme yolunda… Öte yandan da kendini boşlukta hissedenlere bir seçenek sunuyor.

Irkçı milliyetçiliğin, etnik ayrımcılığın dinci ideolojilerin dışında bir seçenek…

Bugün Almanya’da tam 16 bin gencimizin yükseköğrenim gördüğünü biliyor muydunuz?.. Ve de cumhuriyetin kuruluşundan bu yana yurtdışına yollanan toplam
öğrenci sayısının da sadece 33 bin olduğunu?

★★★

Düsseldorf’ta, Türk Akademisyenler Birliği’nin toplantısındaydık. Kimisi Almanya’da doğmuş, kimisi çocukken Almanya’ya gelmiş gençlerimiz, bu çatı altında bir araya gelmişlerdi. Onlar gurbetçi işçiler değildi artık. “Avrupalı Türkler”di…  İyi dil bilen iyi eğitilmiş kendini Almandan aşağı görmeyen, ona eşit sayan Türklerdi bunlar. Çoğu Avrupa’da kalacak, geri dönmeyecek olan Türkler.

Prof. Tahir Özgü’nün dediği gibi amaç onları Türkiye’ye kazandırmak olmalı! Türkiye’ye karşı sorumluluk sahibi yapmak olmalı!..

İkinci toplantı Köln’deydi. Ama Almanya’nın çok uzaklarından kalkıp gelenler bile vardı.. Atatürk‘ün sevdiği türküler, de içeren bir şan resitali ile başladı.
Uzun saatler boyu, eksilmeyen bir ilgi ve coşku ile sürdü.

Toplantı etkileyiciydi… Ama daha önce gezdiğimiz, Almanya ADD’nin kurduğu Atatürk Kültür Merkezi de en az o kadar etkileyiciydi Onur vericiydi..

Almanya ADD’nin sadece bir temsilcisinin bulunduğu Kaıserslautern’deki kalabalık daha küçüktü. Buna karşılık, bitimindeki coşkusunu ayakta dile getirenlerin
çoğunun gözleri yaşlıydı.

Ve bir umutsuzluğun değil, tazelenen bir umudun, yenilenen bir heyecanın belirtisiydi o gözyaşları…

En önemlisi de her üç toplantıya katılanlar da sıradan insanlar değildi. “Kamuoyu önderi”idi… Aldıkları mesajı kendilerinde tutmayıp çevrelerine de yayacak nitelikte kişilerdi…

★★★

Prof. Sencer Ayata, Köln’deki toplantıda ilginç bir konuşma yaptı. Atatürk yönetiminin dini yönlendiren, denetleyen bir anlayışa sahip olmadığını kanıtlarıyla
ortaya koydu O dönemde laikliğin “din- devlet ayrımı ” biçiminde anlaşıldığını anlattı.

Devletin din işlerine girmesi ise 2. Dünya Savaşı sonrasında başlamıştı.. Laiklik “din ve vicdan özgürlüğü” biçiminde yorumlanır olmuştu… İmamlarının ücreti devletçe ödenen yetmiş bin cami, 540 bin öğrencinin okuduğu imam okulları, 21 ilahiyat fakültesi, yaz dönemlerinde 1 milyon 800 bini bulan Kuran kursu öğrencisi
ve 90 bin Diyanet personeli hep bu dönemin ürünüydü.

RP’nin tırmanışıyla birlikte, şimdi üçüncü bir aşamaya girilmişti. Bir anlamda laiklikten vazgeçme ve devletin dine göre yönetilmesi savlarının gündeme geldiği bir aşamaya…

Türkiye’de “inanç ve ibadet” zaten hiçbir zaman engellenmemişti. “Din baskı altındadır” yaygaralarına en büyük yanıt ise “siyasal islam”ın TBMM’deki varlığıydı…

Toplantının sonunda yanıma gelen bir öğretmen buruktu:

“Devletin Almanya’daki imamına verdiğiyle öğretmenine verdiği arasındaki büyük farka bakın Atatürk’ün Türkiyesi’nin nereden nereye geldiğini anlarsınız!..”

★★★

Avrupalı Türkler de Türkiye’deki Türkler ile aynı endişeleri paylaşıyorlar. Ve soruyorlar;

– İran’laşmaya karşı tek güvencemiz ordu mu?

Ordunun laiklik konusundaki duyarlılığı açık.. Laikliğin kalmadığı yerde demokrasinin de kalmayacağı ancak laikliğin korunabilmesi ölçüsünde demokrasi
umutlarının sönmeyeceği de açık…

Ama laikliğin güvencesini “sivil toplum”da değil orduda aramak yanlış! 12 Eylül’ü unutmak yanlış!

Almanya ADD Genel Başkanı Dursun Atılgan“ın dediği gibi doğru olan, çözümü “Kemalizmin dinamizmi”nde ve “Anayolda değil Atayol’da” aramaktır!

Orijinal Görsel

Yorum Yaz

Yorum yaz