Anasayfa » Atatürk’ün Cumhuriyeti’ni Koruyamadık, Yeniden Kuralım!
Ahmet Taner Kışlalı Yazıları Cumhuriyet Gazetesi Haftaya Bakış Köşe Yazıları

Atatürk’ün Cumhuriyeti’ni Koruyamadık, Yeniden Kuralım!

Yazı Hakkında

Başlık: Atatürk’ün Cumhuriyeti’ni Koruyamadık, Yeniden Kuralım!
Kaynak: Cumhuriyet Gazetesi (s.3)
Tarih: 16 Kasım 1994, Çarşamba

Yazı

HAFTAYA BAKIŞ

AHMET TANER KIŞLALI

Atatürk’ün Cumhuriyeti’ni Koruyamadık, Yeniden Kuralım!

Anadolu inanılmaz bir duyarlılığı yaşıyor.

Son on günde, İzmir’den Zonguldak’a, çok sayıda toplantıya katıldım.. Kimisi Atatürkçü Düşünce Dernekleri’nin, kimisi Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği’nin düzenlediği toplantılardı bunlar.

Hepsinin de ortak bir yanı vardı.

Coşku, heyecan..ve bir şeyler yapmak, artık bir gidişe
“dur” demek istenci.

İzmir.. Manisa.. Ankara.. İstanbul.. Bolu.. Çaycuma.. Zonguldak..

Çoğunda, toplantı saatinden önce dolan salonlar. Dışarıya taşan kalabalıklar.. 5 saat, 6 saat ayakta bekleyen insanlar.. Nöbetleşerek oturup, birazcık dinlenebilen gençler.. Sonu gelmeyen sorular.. Toplantı salonlarına güçlükle girip güçlükle çıkabilen konuşmacılar..

Bu toplum son kırk yılda bir “karşı devrim” yaşadı. Şimdi “tepki” artık kendine tepkiyi yaratıyor.

İnsanlar-kazanımlarını yitirme tehlikesi büyüdükçe- Türk
Devrimi’nin anlam ve önemini daha iyi kavramaya başlıyorlar.

★★★

Çaycuma’daki büyük sinema salonunda 32 tane çelenk
ve çiçek sepeti saydım. Bütün “sivil toplum” örgütlerinin,
bütün partilerin, hatta RP’nin bile yolladığı çiçekler vardı.

Bolu’da, Güzel Sanatlar Lisesi korosunun kısa konseri
Atatürk’e seslenen bir parça ile sona ererken, tüm salon
ayaktaydı.. Alkışlar, alkışlar.. ve bir kez daha, bir kez daha..

Anıtkabir’de elindeki Kuran’ı göstererek, insanları “taşa tapmamaya” çağıran mesaj yerini bulmuştu. Islam dinini Türkiye’de en iyi bilenlerden birisi olan Prof. Neşet Çağatay’ın sesi yükseliyordu:

– Kuran bir “ahlak” kitabıdır. Ölmüşlerini ziyaret de taşa tapmak değil. İslamın gereğidir. “Gazi” olana saygısızlık ise, Islama göre büyük bir suçtur!..

Ve coşku doruğa çıkıyordu.. Gençler, yaşlı “genç’i konuşmasına bir süre ara vermeye zorluyordu:

– Türkiye laiktir, laik kalacaktır!..

Geçenlerde sonuçları açıklanan bir kamuoyu yoklamasına göre Türk halkının yüzde 86’sı Atatürk’ü seviyor ve sayıyor.. Türk Devrimi ile İslam dini ile ilgili gerçekler öğrenildikçe, bu sevgi artıyor, pekişiyor.

Daha aydınlık bir yarın isteyenler okumak zorunda.. öğrenmek zorunda.

Hem Kemalizmi ve hem de İslam dinim öğrenmek zorundalar..

Sayın Çağatay gibi aydınlık kafalı İslam bilginlerini dinledikçe, okudukça, Atatürk’ün çocuklarının kendilerine güvenleri artıyor. Din adına toplumu karanlığa yeniden çekmek isteyenlerin güçsüzlükten, haksızlıkları daha iyi ortaya çıkıyor.

Eğer alev sönmezse karanlıklar gelebilir mi?..

★★★

Gittiğim bazı yerlerde anlatıyorlar.

Bazı “sol” partilerin düzenledikleri açıkoturumların izleyici sayısı 15-20. Hem de uzaklardan kalkıp gelen değerli konuşmacılara karşın..

Üzülmemek olanaktı mı?

Ama o partilerin Kemalizmle ilgili toplantılardan alacakları hiç mi ders yok? “Atıok”lu bayraklar altında ”altıok”a “ihanet” etmenin bedelini ödemelerinin hayret edilecek yanı var mı?..

İstanbul Galatasaray Lisesi’ndeki toplantının başlığı
“Atatürk’ün Cumhuriyeti Nereye Götürülmek İsteniyor?”
idi.

Hangi “Atatürk’ün Cumhuriyeti?’

Laik liselerde okuyanların sayısı 3 kat artarken, imam hatip liselerinde okuyanların sayısının 14 kat arttığı bir Cumhuriyet, Atatürk’ün olabilir mi?

İçişlerinden eğitime, devletin “Kemalizm, Laiklik ve Demokrasi’ düşmanlarının ellerine yer yer terk edildiği bir Cumhuriyet, Atatürk’ün olabilir mı? (‘Milli İhanet Eğitimi Bakanlığı” başlığını taşıyan bir yazı karşısında, kılı bile kıpırdamayan bir Bakan… Atatürk’ün Cumhuriyeti’nin bakanı olabilir mi?

36 insanın -inançlarından, düşüncelerinden dolayı- devletin gözleri önünde, saatler süren bir sürecin sonunda, “çıra gibi” yakılabildiği ülkenin-Atarürk’ünki olduğunu kim öne sürebilir?

siyasal yaşamın dışına itildiği.. Meydanın çıkarcıya, soyguncuya, yabancıların çıkarlarını toplumunun çıkarlarının önüne geçirenlere, işbirlikçilere bırakıldığı bir devlet.. Atatürk’ün 71 yıl sonra görmek istediği devlet midir?

Kimse kendini aldatmasın. Artık söz konusu olan, Atatürk’ün Cumhuriyeti’ni “korumak ve kollamak” değildir!
21. yüzyılın koşullarında onu “yeniden kurmak “tır!

Olmayan şey nasıl korunur?

Orijinal Görsel

Yorum Yaz

Yorum yaz