Anasayfa » “Aydınlanma” Aydınlatıyor

Yazı Hakkında

Başlık: “Aydınlanma” Aydınlatıyor
Kaynak: Cumhuriyet Gazetesi (s.3)
Tarih: 19 Eylül 1997, Cuma

Yazı

HAFTAYA BAKIŞ

AHMET TANER KIŞLALI

“Aydınlanma” Aydınlatıyor

CHP, 74. kuruluş yıldönümünü kutladı.

Tabanının büyük çoğunluğu, Kemalizme olan
inancıyla… İçindeki numaracı cumhuriyetçi küçük
azınlık, koşulların giderek Kemalizme güç kattığını
görmenin verdiği iç ezikliği ve üzüntü ile…

Önderlik düzeyinde de… “Ha Kemalizm ha başka bir şey, fark etmez!” umursamazlığıyla…

Oysa CHP’nin tarihsel işlevini anımsamanın şimdi tam zamanı.

Eğer parti, şimdi can simidi olarak Atatürk’e sarılmışsa… Atatürk’ün bu partiyi kurarken ondan ne
beklediğinin açık seçik anlaşılmasının da tam zamanı.

★★★

Önümde “Aydınlanma 1923″ dergisinin son sayısı duruyor.

Bir avuç gencin inanç ve inatla çıkarmayı sürdürdüğü dergi giderek gelişmiş. İçeriğiyle ve bütünüyle, 1923’lerin aydınlığını 2000’lere taşıyacak bir konuma yükselmiş.

Başlığının hemen altında şunlar yazılı:

“Bağımsız Kemalist Düşün Dergisi”

Başyazı -tek sözcük bile eklenmeden- Atatürk’ten alınmış. Halk Partisi’ni anlatıyor. Anlatırken
de Kemalizmi, seçkine bir ideoloji ve CHP’yi de onun yansıması sananlara açık bir yanıt veriyor:

“O halde ayrıca ve başlı başına okumuşlar ve aydınlar sınıfı yoktur. Fakat aydınlara ve okumuşlara
düşen çok yüksek bir görev vardır. Halkın içine girmek ve onlara yol göstericilik yapmak, onlara zenginliğe ve mutluluğa kavuşmak için öncülük etmek,
onları aydınlatmak, bilgilendirmek ve başarılı kılmaktır. Sanıyorum ki her memlekette bilginlerin en
insancıl, milli ve vatani görevi yalnız ve ancak bu
olabilir.”

***

Birçoklarının sandığının tersine, CHP “tepe”den
kurulmadı. “Müdafaa-i Hukuk” derneklerinin bir
uzantısı olarak doğdu. Yani düşman işgaline karşı
Anadolu’nun hemen her köşesinde ortaya çıkan bir
“halk hareketı”nin uzantısı olarak.

Halkı partileştirip devrimin öncü gücü yapmak,
Mustafa Kemal için heyecan verici bir olaydı. Ama kurucusunun düşündüğünün tersine, CHP giderek halktan koptu.

Şevket Süreyya Aydemir’din deyimi ile; “Dar bir
bürokrat hiziple bu hiziple ancak seçim ve çıkar
bağlantıları olan, yerel, fakat dar bir taşralı taraftar
kadrosundan ibaret” hale geldi.

Büyük devrimci bunu görüyor ve içine sindiremiyordu.

CHP’yi siyasal tekelciliğin verdiği uyuşukluktan
kurtarmak gerektiğine inanıyordu. Serbest Fırka’nın
kurulmasını bunun için istedi. O başansızlıkla sonuçlanıp karşı devrimcilerin odağı durumuna gelince, Mecliste bağımsız milletvekillerinden oluşan bir
grubun kurulmasını bunun için sağladı.

Ve halkın nabzını tutabilmek için Anadolu gezilerine yeniden başladı.

Atatürk’ün amacı belliydi. O günkü CHP’nin bu
amaca giderek ters düştüğü de ortadaydı… “Ortanın solu” hareketi ile girilen süreçte CHP, yeniden
kuruluş amacına döndü.

Gerçekten halktan partisi olma yoluna girdi, ve
“aydın- halk ikilemi”nin, kurucusunun isteğine uygun
olarak aştı. Aştıkça büyüdü.

CHP ile Kemalizm, birbirinden soyutlanamaz…
Eğer -bir dönem SHP’de olduğu gibi- soyutlanmaya kalkışılırsa, parti erir. Ama Kemalizm tükenmez.

Bunun en iyi kanıtı da “Aydınlanma 1923″.

Günümüz koşullarında Kemalizmin anlamı nedir? Sosyal demokrasi ve Kemalizm ilişkisi nedir? Küreselleşme karşısında Kemalizmin konumu nedir? İkinci cumhuriyetçiler Kemalizme neden karşıdır?

Bölgeselleşme sürecinde Kemalizmin yeni işlevi
nedir? Ilımlı İslamcı akım karşısında Kemalizmin konumu nedir? Kemalizmin evrensel boyutu nedir?

Sağ-sol ayrımında Kemalizmin yeri nedir? Sultan
Galiyev ile Kemalizmin bağlantısı nedir?

Sorular çok ve bu soruların yanıtları da “Aydınlanma 1923″te var.

Açık ve seçik olarak… Bilim adamlarınca, genç
araştırmacılarca Kemalizme kafa yormuş olanlarca verilmiş olarak…

(Yazışma adresi; PK 207 Beşiktaş/İstanbul – Tel:0 212 260 77 521)

Orijinal Görsel

Yorum Yaz

Yorum yaz