Anasayfa » Ayrıcalığı Paylaşmak!

Yazı Hakkında

Başlık: Ayrıcalığı Paylaşmak!
Kaynak: Cumhuriyet Gazetesi (s.3)
Tarih: 12 Ağustos 1994, Cuma

Yazı

HAFTAYA BAKIŞ

AHMET TANER KIŞLALI

Ayrıcalığı Paylaşmak!

Siyasal çizgim gereği, ayrıcalıklara karşıyım.

Ama geçenlerde bir TV programında da söylediğim, gibi bir Cumhuriyet yazarı olarak kendimi ayrıcalıklı hissediyorum. Üstelik bu hoşuma da gidiyor.

Cumhuriyet okuru çok “özel” bir okur.

Gazeteye bakmayan, gazeteyi okuyan, okuduğu üzerinde de kafa yoran ve tepkisini sizinle ve çevresiyle paylaşan bir okur.

Bir yazar için bundan daha büyük ayrıcalık ne olabilir ki?

Ayrıcalığımın bir bölümünü bugün okurlarımla paylaşmak istiyorum. (Aynı zamanda da gelen mektupları teker teker yanıtlayamamanın üzüntüsünü birazcık hafifletmek.)

★★★

Bir yazımda, solda birlik için son çare olarak “istifa”yı önermiştim.

Taban, yeniden birlik ve güç olmayı istiyor: ama sol adına “ahkâm” kesen üç partinin tavanı buna duyarsız. O çatılar altında gerekenin yapılamayacağı anlaşılırsa,
geriye tek bir şey kalıyor: Kitlelerden soyutlanmış yapıları kendi kaderlerine terk etmek.. İçlerini boşaltmak!

Böylece ya onları çözüme zorlamak ya da birleşmek gereğinde birleşenleri, yeni ve sağlıklı bir yapıda bir araya getirmek!..

Doç. Dr. Sayın Hurşit Güneş, mektubunu o yazı üzerine yazmış. Ne yazık ki elime çok geç geçti. Şöyle diyor:

“Solda birlik konulu makalenizi büyük bir hazla okudum. Herkesi istifaya davet ediyorsunuz. Ben kendi tarafıma düşeni yaptım. Sayın Karayalçın‘ın başdanışmanlığından ocaktan beri ayrılmak istiyordum, ama istifa mektubum onaylanmıyordu. Üç aydır işe gitmiyordum. Nihayet geçenlerde onaylanmış.”

Ve ekliyor

“… Ama akıl hocaları olan bakanlar sizce istifa edebilirler mi? “Sayın Güneş’in, babası rahmetli Turan Güneş kadar ilkeli ve aynı zamanda da “ileri görüşlü” olduğu anlaşılıyor..

“Akıl hocası bakan” konusuna gelince… Çevresini ‘‘önder” seçer ve de kendi düşen ağlamaz!

★★★

Bugün değinmek istediğim ikinci mektup Sayın Aziz Naci Doğan‘dan:

Atatürk’ü, düşüncesini ve eylemini, siyasal görüşler yelpazesi içinde daracık bir dilime yerleştirmek, insanlık tarihinin bu belki en geniş ölçekli, en komplekssiz ve
hiç kuşku yok en fazla akla ve akılcılığa dayanan devrim eylemini. Kemalist ve Kemalizm gibi terimlerin daracık kalıbı içine hapsetmek. Atatürkçü bir yurttaş olarak benim vicdanıma pek ağır gelen bir fiili durum.”

Ve suçluyor:

“Ve arz Sayın Kışlalı, Atatürk’ü bu ülkede en iyi anlayıp anlatan insanlarımızın en başlarında gelenlerden olduğunuz halde, bu fiili durumu en çok besleyen kimse
durumundasınız..”

Nasıl ki Atatürk ile Mustafa Kemal ayrı ayrı kişiler değillerse: Atatürkçülük ile Kemalizm de ayrı ayrı şeyler değildir. “Atatürkçülüğe evet, Kemalizme hayır” demenin bir anlamı olamaz.

Benim Kemalizm sözcüğünü seçmemin iki nedeni var:

“Atatürkçülük” dediğiniz zaman, sizi Türkiye dışında kimse anlamaz. Ama “Kemalizm” sözcüğü, bütün dünyada, siyaset bilimi el kitaplarına kadar girmiş “evrensel” bir kavramdır… Bu bir.

Marmaris’teki emekli general ve arkadaşları, “Atatürkçülük” adına Atatürk’e ihanet etmişlerdir. “Atatürkçülük” kavramı yozlaştırılıp yıpranmıştır… Bu da iki.

★★★

Gündemimdeki üçüncü mektup Sayın Servet Yıldırım‘dan:

“DSP’nin bugünkü yapısıyla parti olmadığını söylüyorsunuz Ben bir emekli öğretmen olarak üç yıldır bu partinin içindeyim. DSP’de antidemokratik hiçbir uygulama yoktur. Mahalle ve köy çalışma gruplarıyla gerçek bir halk örgütlenmesine çalışılmaktadır. Diğer partilerde bir avuç insan parti yönetiminde söz sahibidir; halka açılmamak, halka inmemek, onun önünü kapamak için ellerinden geleni yapmaktadırlar…”

Öbür partilerdeki bozuklukları da eleştiriyorum. DSP’nin halka yönelik çabaları ise demokratik toplumculuğa inanmış bir kişi olarak kuşkusuz ki beni mutlu eder…

Ama Sayın Yıldırım’a ufak bir sorum var.

Dünyada, önderinin dışında tek bir yönetici ya da sözcüsünün adının kitlelerce bilinmediği -demokratik olsun olmasın- herhangi bir parti biliyor mu? Ve bu durumu, acaba herhangi bir parti tanımı içine yerleştiriyor mu?

Doğrusu ya bir “siyaset bilimi” hocası olarak soruların yanıtlarını çok merak ediyorum!

Orijinal Görsel

Yorum Yaz

Yorum yaz