Anasayfa » Balkanlardan ABD’ye ve Bize…

Yazı Hakkında

Başlık: Balkanlardan ABD’ye ve Bize…
Kaynak: Cumhuriyet Gazetesi (s.3)
Tarih: 07 Haziran 1995, Çarşamba

Yazı

HAFTAYA BAKIŞ

AHMET TANER KIŞLALI

Balkanlardan ABD’ye ve Bize…

İlk durağımız Balkanlar.

“Balkan Bilim Demeği’nin genel kurulu geçenlerde Tekirdağ Malkara’da toplandı. Bulgar. Makedon, Hırvat. Rus ve Alman bilim adamlarının katıldığı bir
toplantıydı bu… Gelemeyen Yunan. Romen velngiiiz üyelerden de mesajlar vardı.

Derneğin Bulgar başkanı, açılış konuşmasında şunları söyledi:

Atatürk ’ü 20. yüzyılın en büyük dâhisi kabul ediyoruz!.. Amacımız. Atatürk’ü hem kendi ülkelerimizde hem de bütün dünyada tanıtmaktır.”

Ve derneğin bu amaca yönelik tasarılarını sıraladı:

Harf devriminin 70. yılının, l998’debü1ün dünyada kutlanması… “Atatürk ve Balkanlar” kitabının hazırlanması… “Atatürk ‘ü Rüyamda Gördüm” isimli bir
film yapılması… Balkan ülkelerinde “Atatürk’ü Nasıl Tanıyorsunuz?” konulu yarışmalar düzenlenmesi… Çeşitli Avrupa ülkelerinde de şubeleri olan bir Atatürk Üniversitesi kurulması…

Söz alan bir Bulgar profesör, Balkan kültürünün gelişmesinde Atatürk’ün katkısına değindi. Makedonyalı bir profesör, Atatürk ve müzik konusunu anlattı.
Bir başka profesör. Atatürk’ü, ideolojisini ve sözlerini içeren Bulgar basımı üç kitabı tanıttı…

★★★

Bu derneğin admt ilk kez Timurçin Savaş aracılığıyla duymuştum.

Sayın Savaş, Kültür Bakanı olarak kendisine ilgili derneğin yolladığı mektubun bir kopyasını, Atatürkçü Düşünce Derneği’ne vermişti. Hâlâ o görevde olsaydı toplantıya herhalde koşa koşa giderdi.

Ama “altıok”un parti bayrağından çıkarılması ve “üç ok”un çöpe yollanma yanlısı CHP’Ii yeni bakan, hiçbir ilgi göstermedi. Sayın Ercan Karakaş, belki de içinden söylenmiştir:

Sırası mıydı şimdi, Atatürk’ün yeni baştan evrenselleşmesi?

O yoktu toplantıda, ama Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği adına, Sayın Abdullah Kehale vardı. Ve bazı gerçekleri dile getirme görevini o yerine getirdi.

Kemalist devrimi iyi anlayabilmek için, hangi koşullarda gerçekleştiğini iyi bilmek gerektiğini söyledi. Koşulları teker teker sıraladı.

Meclis’te “analarımız, bacılarımız…” sözcüklerine bile tepki gösteren milletvekillerinin, nasıl birkaç yıl sonra, kadınlara seçme ve seçilmme hakkı için oy verdiklerini anlattı… Örnekler verdi…

★★★

İkinci durağımız ABD.

Amerika Atatürk Derneğimin 19 Mayıs toplantısındaki baş konuşmacı, Senatör Bird idi. Hani, konuşma ücreti 35 bin dolar olan ünlü senatör. Ve tek kuruş talep etmeden…

ABD’nin üç numaralı ismi, çok kişinin geleceğin başkanı olarak gördüğü Newt Gingrich‘in sözleri ise daha çok tazeydi:

“Atatürk, 20. yüzyılın en büyük önderlerindendir!..
Bugün de bütün ulusların devlet adamları için bir esin kaynağıdır!..”

Gingrich’in çok önemli vesilelerle yinelediği bu düşünceler, Atatürk’le ilgili kitapların Amerika’da hızla tüketilmesine yol açıyordu… NATO’nun güneydoğu
kuvvetleri komutanlığını yapmış Amiral William J. Crowe Jr.’un şu tümceleri de o etkiyi güçlendiriyordu:

“Atatürk’ün çok büyük bir hayranıyım. Çünkü çok az şeyle, çok büyük bir şey gerçekleştirdi. Kendi kişilik ve kararlılığından biraz fazla bir olanakla, bir ulus yarattı. Bütün uluslar için o bir modeldir!..”

★★★

Son durak Türkiye.

Mustafa Kemal’i Samsun’a götüren geminin 236 metre değil de 40 küsur metre olduğu ortaya mı çıktı… Ne gam!

Vahdettin gibi halkı” bir koyun sürüsü” sayanlar, yeni yeni açık arttırmaların peşindeler. Bu kez de Vahdettin’in, Mustafa Kemal’e 40 bin Reşat Altını
verdiğini öne sürüyorlar…

“Al da bu parayla Anadolu’yu kurtar!” der gibi…

Ve de “kırmızı bir kutu” içinde!

Hasan Pulur‘un hesabına göre, 40 bin altın, tam 280 kilo ediyor; Kırmızı kutu içinde, 280 kilocuk… Üstelik “Hayır 40 bin değil, 400 bin altın” diyenler de var!

Demek ki ne padişah efendimiz yoksulmuş ne de Osmanlı hazinesi tamtakır imiş…Ve demek ki Mustafa Kemal, 280 kiloyu koltuğunun altına sıkıştınp rahatlıkla taşıyabilen bir devmiş!..

Fazla söze ne gerek var?

İşte dünya… Ve işte Türkiye!..

Orijinal Görsel

Yorum Yaz

Yorum yaz