Anasayfa » Baykal Nereye Koşuyor? 

Yazı Hakkında

Başlık: Baykal Nereye Koşuyor?
Kaynak: Cumhuriyet Gazetesi (s.3)
Tarih: 29 Mayıs 1998, Cuma

Yazı

HAFTAYA BAKIŞ

AHMET TANER KIŞLALI

Baykal Nereye Koşuyor?

Taşlar yerli yerine oturuyor.

CHP’nin Sayın Genel Başkanı’nın kafasındaki “Yeni CHP” belli oldu:

– CHP liberal bir parti olacak.. Özelleştirmeyi de, küreselleşmeyi de en iyi o yapacak.. Sosyal devlet anlayışını da en iyi o raflayacak.. Menderes’in, Özal’ın çizgisini 21. yüzyıla o taşıyacak.. Rakibi de artık DSP değil, ANAP ve DYP olacak…

“Ilımlı sağ”daki boşluğu doldurmaya aday bir CHP.

Türkiye’nin Tony Blair’i olmak isteyen bir Baykal.

Kurultayda her şey buna uygundu..

Sayın Baykal’ın, devletin kaynakları ile daha da şişmanlayan bir kısım büyük sermayeye hiç değinmeyişi de.. Tekelleri rahatsız edecek en ufak bir sözcük bile kullanmamaya özen gösterişi de.. Göz okşamaya bir çırpıda 200 milyar lira sarf edecek kadar cömert oluşu da…

Bir zamanlar Özal’ın arkasında yer alan “bir kısım basın”dan gördüğü etkili destek de..

Davul zurnanın, yerini klasik müziğe bırakışı da..

Ve yeni Parti Meclisi’nin oluşumunda gösterilen özen de..

★ ★★

Bazı numaracı cumhuriyetçilerin ve eski Özalcıların öne sürdükleri gibi; bu acaba bir “devrim”midir?

Hayır!

Bu bir “karşıdevrim”dir. Bu, Özal’ın yarım bıraktığını. Cem Boyner ‘in yapamadığını, Çiller’in yüzüne gözüne bulaştırdığını tamamlama hareketidir.

Amaç, sağın eksikliğini ve beceriksizliğini, “sol görünüm” altında gidermektir.

Türkiye’de 2.5 milyon işçiyi temsil eden iki büyük örgüt bir araya geliyor. CHP Parti Meclisi için 6 aday gösteriyor.. Tarihlerinde “ilk kez” olarak.

Ve Baykal’ın CHP’si, bunların hepsini de elinin tersi ile itiyor.

ÇYDD’ler, ADD’ler, kadın kuruluşları, meslek birlikleri.. Yani toplumda Kemalist ve sol bilinci temsil eden en etkili sivil toplum örgütleri Baykal’ın kurmaya özen gösterdiği ilişkiler içinde hiçbirisi yok.

Ama onların karşısındaki bazı “etkili” çevreler var!

Her yerde, “Deniz Bey de benim kadar Kemalisttir” diyen Bedri Baykam kurtulunması gereken bir “yük” olarak görülüyor.. Buna karşılık Kemalizmin “ulusal sol” anlayışını temsil edenlere. “nasyonal sosyalistler” diye saldıran Zülfü Livaneli “baştacı” ediliyor.

Sayın Livaneli neyi temsil etmektedir?

“Atatürk’e evet, Kemalizme hayır!” çizgisini.. Yani Türkiye’yi bugünkü batağa adım adım sürükleyen son yarım yüzyıllık çizginin, “güleryüzlü, uygar” görünümlü, “ikinci cumhuriyetçi” anlayışla bütünleşmiş bir kopyası önümüzde…

Çünkü Menderes’ten, Demirel’den, Evren’den bu yana değişmiş olan koşullar söz konusudur.. Uymak gerekiyor.

Eski CHP’nin bir türküsü vardı: “Göklere bulut, buluta yağmur, yağmura toprak ne güzel uymuş ” gibilerindendi. Sanırım Ecevit’e aitti dizeler.. Yeni CHP’nin yerinde olsam, onu bugünlere uyarlardım.

“ Tony ‘ye Baykal.. Baykal ‘a Zülfü.. Zülfü’ye yeni parti., ne güzel uymuş!”

★ ★★

Sayın Baykal belki de ilk kez kartlarını açık oynuyor.

Kafasındaki ideolojiyi açıkça ortaya koydu. Ona uygun bir yönetim oluşturma isteğini açıkça sergiledi.. Adımları kendi içinde tutarlı.

Ama dürüst ve inandırıcı olmak için, son bir adım daha atması gerekiyor.

“Yeni CHP’nin ideolojisi, bayrağındaki en az iki ilke ile bağdaşmıyor: Halkçılık ve Devletçilik öyleyse partinin “eski kimliği “ni temsil eden o bayraktan da vazgeçmelidir.

Blair’in partisinin bayrağından da esinlenerek, partisine yeni bir bayrak ve hatta yeni bir isim bulmalıdır!..

Deniz Baykal nereye koşuyor?

Koştuğu yer belli.. Güle güle koşsun!

İstediği yere koşmak hakkı elbette ki vardır. Ama o koşuyu Altıok’lu bayrak altında ve Kemalizmin mirasını tüketerek yapma hakkı yoktur!

Orijinal Görsel

Yorum Yaz

Yorum yaz