Anasayfa » Bayrağı Taşıyamayacaksanız Bırakın!
Ahmet Taner Kışlalı Yazıları Cumhuriyet Gazetesi Haftaya Bakış Köşe Yazıları

Bayrağı Taşıyamayacaksanız Bırakın!

Yazı Hakkında

Başlık: Bayrağı Taşıyamayacaksanız Bırakın!
Kaynak: Cumhuriyet Gazetesi (s.3)
Tarih: 10 Şubat 1995, Cuma

Yazı

HAFTAYA BAKIŞ

AHMET TANER KIŞLALI

Bayrağı Taşıyamayacaksanız
Bırakın!

Son günlerde CHP’li dostlar sık sık arıyorlar.

Atatürk’ün partisi içinde, geçmişte omuz omuza sava-
şım verdiğimiz isimlerin benim için büyük değeri var. “Ye-
ni” CHP’nin, halkın gözünde, bir türlü Atatürk’ün kurduğu
parti olamamasının onları ne kadar üzdüğünü de biliyorum.

Ama gerçekler ortada.

O gerçekleri yazmak da benim için bir görev…

★★★

Hasan Fehmi Güneş’le zaten her noktada birleşiyoruz.

Diğer Genel Başkan Yardımcısı Ali Topuz’un yazdıkla-
rıma bazı itirazları vardı. CHP örgütüne haksızlık yaptığı-
ma inanıyordu.

Oysa söz konusu yazımda söylediklerim çok açıktı:

“CHP örgütü Sayın Baykal’a göre kurulmuş. Tabanda
çok sağlıklı, “eski” CHP’nin gelenek ve çizgisini sürdüren
bir kesime karşın, “delege” düzeyinde “çatlak” sese yer
yok!”

Sayın Topuz’a sordum:

– Eğer CHP örgütü sizin dediğiniz gibi olsaydı. Sayın
Baykal genel başkan olur olmaz, kollarına numaracı cum-
huriyetçileri takabilir miydi? Daha sonra Özal’ın yanı ba-
şında yer almış, şimdi Boyner’in sırtını sıvazlayan bazı
isimlerin, Atatürk’ün partisinde ne işi vardı?

Bugün çok satan bir gazetenin köşesinden Kemalistle-
re “gericiler” diye saldıran kişi, daha kısa bir süre öncesi-
ne kadar “Deniz Bey’in ideoloğu” konumunda değil miy-
di?

CHP adına lüks otellerde düzenlenen “bilimsel” toplan-
tılarda kimlerin konuşturulduğu unutuldu mu? SBF’de sol-
cuları 12 Eylül’cülere gammazlayan ve ‘altıok’a diş bile-
yenler acaba Sayın Baykal’a karşın mı partinin vitrinine gir-
mişlerdi?

Şimdi de Sayın Baykal’a destek, acaba niçin bazı “ün-
lü” Özalcı yazarlardan geliyor? Sağın, Uğur Mumcu ve
Emin Çölaşan’ın karşısına çıkardığı ünlülerden!..

Ve son CHP hükümetindeki sandalye komşuma, son bir
soru daha sordum:

– Basının ve kamuoyunun tutumu ortadaydı. Birleşme
tam bir ’rezalet’e dönüşünceye kadar Sayın Baykal aday-
lığında nasıl direnebildi? CHP delegelerini “bindirilmiş kı-
ta” görmesinin dışında, bana akla yakın bir açıklama gös-
terebilir misiniz?

★★★

CHP Genel Sekreteri Adnan Keskin ise yardım istiyor-
du.

Köklü bir CHP geleneği olan Sayın Keskin, SHP içinde-
ki bazı gelişmelerden rahatsızdı. Atatürk’ün partisinin bay-
rağı ve çatısı altında birleştirilmesi gerektiğine inanıyordu.

O bayrağa inananlardan birisi olarak bana da çağrıda bu-
lunuyordu.

Yanıtım kısa ve açıktı:

– Eğer onurla taşıyabilecek bir yapı oluşturabilecekse-
niz, Kemalizmin bayrağını ve çatısını koruyun! Yoksa, bı-
rakın tarihteki yerini alsın!

Sayın Keskin, amaçlarının bu olduğunu söyleyince sor-
dum:

– SHP’nin doruklarına kadar tırmanmış olan ‘altı ok’ düş-
manlarını, kapının dışında bırakabilecek misiniz? Bunla-
rın içinde “birleşmenin mimarı” sayılarak ödüllendirilenler,
‘altı ok’un üçünü kırıp çöpe atma savlarından vaz mı ge-
çecekler?

Fazla üzmemek için sormadığım bir soruyu da burada
ekleyeyim:

– Yoksa, yeniden seçilebilmek umudu ile, siz mi eski
inançlarınızdan vazgeçeceksiniz?

★★★

Hikmet Çetin, Nilgün Cerrahoğlu’nun bir sorusunu
yanıtlarken şöyle diyor:

“Çağa damgasını basan pek çok lider oldu. Ama hiçbi-
rinin ideolojisi yaşamadı. Yalnız Mustafa Kemal’inki hâlâ
geçerli ‘Altı ok’un ilkeleri değişime açıktır. CHP 1920’ler-
den, 196O’larda ‘ortanın solu’na gidebilmiştir!”

Sayın Çetin’in; “Sosyal demokrasi ile milliyetçilik bağ-
daşır mı” sorusuna verdiği yanıt da çok açık. Irkçı olma-
yan bir “ulusalcılık” anlayışının sosyal demokrasi ile çeliş-
meyeceğini vurguluyor.

Bunlar paylaştığımız doğrular.

Ama “birleşme”de önlerde olup da paylaşmayanlar ne
olacak? Daha çıkış noktasında “ideolojik olarak” yollar
ayılırken, “birleşme”ye kim nasıl inandırılacak?

Nedir onları bir araya getiren?

“İdeoloji” mi, yoksa siyasal “çıkar” mı? (Yani “yok olma
korkusu” mu?)

Önce birbirlerini inandırsınlar ki, halk da onlara inanabil-
sin!

Ya ‘altı ok”lu bayrağı taşımaya layık olduklarını göster-
sinler ya da ona son bir saygı borcu olduklarını anımsasın-
lar. Kendilerine başka bayrak arasınlar!..

Orijinal Görsel

Yorum Yaz

Yorum yaz