Anasayfa » Bozukluk Nerede?

Yazı Hakkında

Başlık: Bozukluk Nerede?
Kaynak: Cumhuriyet Gazetesi (s.3)
Tarih: 18 Şubat 1996, Pazar

Yazı

HAFTAYA BAKIŞ

AHMET TANER KIŞLALI

Bozukluk Nerede?

Brüksel’de uzunca zamanımı alan bir ziyaretçim oldu.

“La Libre Belgique” gazetesinin tanınmış yorumcusu Marc Opsomer, özellikle “RP olayı”nı merak ediyordu. Ve bu merak, Avrupa Birliği’nin başkentindeki genel endişenin bir yansımasıydı.

Söyleşi, Belçika’nın bu önde gelen gazetesinde yarım tam sayfa yayımlandı. Sayın Opsomer’in konu ile ilgili yorumu ise şu tümce ile noktalanıyordu:

“İslamcılarla işbirliğine karar vermeden önce, ANAP milletvekillerinin bir şey üzerinde iyi düşünmeleri gerekir: Aynı zamanda hem Avrupa modeli ve hem de onun tam tersi seçilemez”

★★★

Söyleşide üç şeyi vurgulamaya özen gösterdim.

Bir; Türkiye’nin ve Türk İslamcılarının diğer İslam ülkelerinden farkını… İslam öncesinde Türklerde kadın-erkek eşitken İran’da kadının şeytanın simgesi, Arabistan da ise deveden bile değersiz sayıldığını..
farklı inanç ve kültürlerin iç içe yaşadığı eski Anadolu’da, nasıl “farklıya hoşgörü” geleneğinin geliştiğini.. Kemalist devrimin, tüm bu olumlu birikimin üzerine eklendiğini.. ve Türkiye’de bir Humeyni‘nin değil, ancak bir Erbakan’ın olabileceğini.

İki; RP’ye oy veren kitlenin çoğunluğunun bir “din devleti” istemediğini.. RP oylarının çoğunluğunun ‘tepki oyları” olduğunu.

Üç; oyların ancak yüzde 21’ini alan bir partinin, Türkiye’nin düzenini ve yönünü değiştiremeyeceğini…

Söyleşinin bir yerinde şu soru geldi;

– Sizce seçim, askeri diktatörlük ile İslamcılık arasında değil mi?

Gazetede yer alan yanıtım aynen şöyle:

“Askeri bir diktatörlük Kemalizmin ilkeleri ile bağdaşmaz. Oysa ordunun meşruluk kaynağı Kemalizmdir. Çok ağır bunalımlar dışında bizde diktatörlük söz konusu olmaz. Öyle durumlarda bile, askerler iktidarda uzun süre kalamazlar.”

Yanıtımı verirken, Yunanistan’da durumun çok daha farklı olduğunu da anlatmıştım. Eğer. “Kıbns Barış Harekâtı” olmasaydı Yunan cuntası kolay kolay yıkılamazdı… Yayımlanan bölümde bunlar yer almadı.

★★★

Yukarıdaki düşüncelerim doğru, ama eksik.

O düşüncelerden, Türkiye’de demokrasinin tehdit altında olmadığı yada -demokrasinin ön koşulu olan- laikliğe karşı bir tehlikenin bulunmadığı anlamını çıkarmak yanlış.

Sadece olumsuzlukları görmek kötüdür. Ama olumsuzluklara gözlerini kapatmak da aptallıktır.

Yanlış da olsa “çağdaşlığın güvencesi” gibi görünen bir kamu yönetiminden, kadın eli sıkmayan kaymakamlar, savcılar, yargıçlar dönemine iki günde mi gelindi?

Ecevit’e -hem de en ılımlı aşamasındaki- “RP olayı’nı anlaması için, yedi aylık bir hükümet ortaklığı yetti de arttı bile… Çankaya’daki Demirel, Erbakan’lı iki MC’nin günahlarını ödeme çabası içinde… O yola halı döşeyen Marmaris emeklisinin ise geceleri rahat uyuyabildiğini hiç sanmıyorum.

★★★

Üç gerçek var.

RP ağırlıklı bir hükümet -başbakan kim olursa olsun- demokrasiyi korumakla görevli devlet örgütünün, demokrasi karşıtı bir gücün ellerine teslim edilmesi demektir… Bu, bir.

Erken bir seçim, sağda –Türkeş‘le bütünleşebilirse- DYP’yi, solda ise DSP’yi büyütür. Bu, iki.

Bu koşullar içindeki en akılcı “yol” ANAYOL’dur. Çünkü hükümet içinde ideolojik tutarlığın sağlanması da sağda ve solda net seçeneklerin oluşması da buna bağlıdır… Bu da üç.

Her şey ortada.

Ama bunalımdan ve dolayısıyla da çözümden en çok sorumlu olan iki parti, iki genel başkanın oyuncağı konumundan kurtulamıyor… DYP “ya Çiller, ya tufan” diyebiliyor. ANAP, “Çiller olmasın da tufana da razıyız” gibi bir tutumda direnebiliyor.

Ülke nerede, onlar nerede?

★★★

Böylesine bir “çarpıklık” doğal değil.

Öyleyse bozukluk nerede?

Kişisel dürtülerini toplumsal endişelerin önüne geçirebilen önderlerde mi? Partilerin o önderlerin oyuncağı olmasına göz yuman milletvekillerinde mi? Yoksa o milletvekillerini gerçekte halkın değil de o önderlerin seçmesine izin veren antidemokratik sistemde mi?

Ve de o sistem, önce 12 Eylül, sonra da Özal tarafından oluşturulurken alkış tutanlarda mı?

Demokrasi dışı yollardan demokrasiye ulaşıldığı nerede görülmüş?

Suç elbette ki demokraside değil… Olmayan şey nasıl suçlu olabilir?

Orijinal Görsel

Yorum Yaz

Yorum yaz