Anasayfa » Çölaşan Haksız mı?

Yazı Hakkında

Başlık: Çölaşan Haksız mı?
Kaynak: Cumhuriyet Gazetesi (s.3)
Tarih: 06 Ağustos 1997, Çarşamba

Yazı

HAFTAYA BAKIŞ

AHMET TANER KIŞLALI

Çölaşan Haksız mı?

“Refah ve Çiller gitsin de, kim gelirse gelsin”
dendiği doğru. Yeni hükümete büyük bir hoşgörü
desteği olduğu da doğru.

Ama bunlar, yeni hükümetten ciddi bazı beklentiler olmadığı anlamına gelmiyor. Hele doğabilecek düş kırıklıklarının, ortamı çok hızlı ve olumsuz bir biçimde değiştiremeyeceği anlamına hiç gelmiyor.

Başbakan -en azından şimdilik- açık, kararlı ve dürüst… Güven veriyor.

Ama hükümet başbakandan ibaret değil. Gözler
özellikle bazı bakanların üzerinde… Ve bazı sorunları zamana yayarak çözmeye -ya da sulandırmaya- elverişli bir ortam yok!

★ ★★

Emin Çölaşan geçenlerde bazı örnekleri alt atta sıraladı.

  • Şeriatçı basın organları yasa falan dinlemiyorlar. TV’lerini, gazetelerini, radyolarını, zaman zaman bir suç aleti olarak kullanmaktan çekinmiyorlar. Kışkırtıyorlar, küfrediyorlar, hedef gösteriyorlar.

Atatürk’e, Türk ordusuna, Türk ulusuna hakaretler yağdırıyorlar.

Çok daha hafif nedenlerle cezalar yağdıran
RTÜK’ten ses yok… Savcılardan ses yok.

Sormaz mısınız:

– O Adalet Bakanlığı ‘nın başında hâlâ Kazan mı oturuyor?

  • Şeriatçılar başkentin göbeğinde, önceden
    haber vere vere, yasak bir gösteri düzenliyorlar.
    Polis panzerlerinin üzerine çıkarak konuşmalar yapıyorlar. Ankara’nın emniyet müdürü telsizin başında merak ediyor:

– Cemaat kaç kişi?

Sormaz mısınız:

– O İçişleri Bakanlığı’nın başındaki hâlâ Meral Akşener mi?

  • Ankara’nın Belediye Başkanı Refah’lı Sıhhıye alanındaki üstgeçit yapımını idare mahkemesi durdurmuş. Ama inşaat sürüyor. Yetksi olmadığı halde Ankara’nın amblemini değiştirmiş. Atatürk’ün başkentine camili, minareli amblem yapmış. Laik cumhuriyete açıktan meydan okuyor.

Vali onaylamadığı halde, Ankara’nın her yerine,
otobüslerin üstüne kadar o amblemi yerleştiriyor..
Refah ideolojisinin propagandası olarak…

Sormaz mısınız:

– İktidarda hâlâ Hacı-Bacı ortaklığı mı var?

Ve elimin altında koca bir dosya… İstanbul Gaziosmanpaşa CHP İlçe Başkanı Mehmet Polat yollamış.

Refah’lı belediye başkanının yasa falan tanımadığının belgeleri ile dolu.

Yeşil alanlara yapılan camiler, Kuran kursları, imam liseleri, “dini tesis’ler… Yandaşlara aktarılan büyük kaynaklar… Yandaşlara yaptırılan kaçak binalar…

Ve -sıkı durun!- belediye binasının kapısından indirilen” TC.”tabelası..

200 camili, 60 Kuran kurslu, Iran’laştırma amaçlı bir yerleşim birimi. Cumhuriyet bayramlarına bile katılmayan, yasalara meydan okuyan bir
başka Refah’lı belediye başkanı.

Sormaz mısınız:

– Eğer bunların üzerine gitmeyecekseniz, siz niçin iktidara gelmek istediniz?

***

Kimse “Daha hükümet olalı ne kadar oldu ki”
gibilerinden gerekçelerin ardına sığınmasın!

Bazı şeylerin zaman istediği doğrudur. Ama bazı şeyler yapmak için de zaman değil yürek ister.. Kararlılık ister.

Siz o kararlılığı daha ilk günden göstermezseniz, at sahibine göre kişnemeye başlar. Bürokrasi ona göre davranır… Ve siz hükümet olduğunuz
halde, iktidar olamazsınız.

“Sorunu zamana yayarak öğüteyim” derken, zaman sizi öğütür.

Ve bir de bakarsınız ki, süreniz dolmuş.. Altınızdaki koltuk gitmiş…

Atatürk harf devrimini yaparken, etrafındakiler birkaç yıllık süre istemişlerdi. O “altı ay” dedi ve bugün bile yabancı toplumbilimcilere “mucize”
gibi görünen- değişimi gerçekleştirdi.

Acaba zamana yaymaya kalkışsaydı ne olurdu?

Orijinal Görsel

Yorum Yaz

Yorum yaz