Anasayfa » Değişimi Görmek!

Yazı Hakkında

Başlık: Değişimi Görmek!
Kaynak: Cumhuriyet Gazetesi (s.3)
Tarih: 07 Şubat 1996, Çarşamba

Yazı

HAFTAYA BAKIŞ

AHMET TANER KIŞLALI

Değişimi Görmek!

Anadolu’nun dört bir yanı.. Atatürk’ü ve Kemalizmi anlatmaya yönelik toplantılar…  Giderek daha da büyüyen kalabalıklar…

Bu yeni bir şey değil!

Ama her geçen gün dikkatimi biraz daha çeken bir yenilik var.

Eskiden sakallı ya da başı örtülü bazı izleyiciler,  sonuna kadar otururlardı. Sorular sorarlardı. Konuşmacıları sıkıştırmaya, açmaza sokmaya çalışırlardı..ve
bazen de -Kocaeli Üniversitesinde olduğu gibi- bağırırlardı:

– Şeriat gelecek!

Bakıyorum da, giderek çekingenleştiler.

Özgüvenleri azalmış olacak ki; yazılı soruları verdikten sonra, yanıtı dinlemeden kaçmalar başladı.

Çünkü silah tersine döndü!

Laiklik savunucuları eskiden, İslami -genellikle- bilmiyorlardı. Kulaktan dolma bilgilerle köktendincilerin karşısına çıkıyorlardı.

Ya çareyi dinsel konuları tartışmaktan kaçınmakta buluyorlardı, ya da büyük açıklar veriyorlardı.

Kimisi “dine saygısız”ve “inançsız’’ konumuna düşüyordu. Kimisi de, “İslamla laiklik bağdaşmaz” oyununu kabullenmek zorunda kalıyordu.

Şimdi durum değişiyor.

Bir yandan, laikliğe inanmış ve İslami iyi bilen kişiler seslerini yükseltmeye başlıyorlar. Öte yandan da, araştıran, doğru kaynaklardan doğru bilgileri alan kişiler. reziklikten kurtuluyorlar.

Türkiye’de İslami -Gazali ve benzeri-en tutucu yorumlara terk etmenin yanlışlığı giderek daha iyi ortaya çıkıyor Atatürk’ün de incelediği ve etkilendiği, İslamın“akılcı” yorumları yeniden gündeme geliyor.

Artık imam-hatip kökenli öğrenciler, derslerde söz alıp şu sözlerle herkesi susturamıyorlar:

-Kuran, değişmez anayasadır!Öyleyse “Müslümanım” diyen herkesin, buna harfiyen uyması gerekir!

★ ★★

Ertuğ R. Karacibioğlu, “Allah isteseydi Dünyada
Tek Din Olurdu” diye bir broşür yayımlamış. Kökten dincilerin bazı savlarını çürütecek somut bilgileri, kanıtları içeren bir broşür bu.

Zaman içinde, koşullar değiştikçe Kuran’daki bazı hükümlerin de nasıl değiştiğinin.. ya da uygulanamaz hale geldiğinin örnekleri sergileniyor.

Örneğin Nisa Suresi 92 ayette; “yanlışlıkla öldürülen bir mümin için bir köle azat edilmesi” gerektiği söylenmekte. Köleliğin artık bulunmadığı bir çağda, bu hükmü nasıl uygulayacaksınız?

Diyanet İşlerı’nin eski başkanlarından Prof. Said Yazıcıoğlu, bir tarihte şöyle demişti

“Dinde değişmeyen, Kuran da belirtilen, genellikle inançla ilgili temel kavramlardır. Modern hayat karşısında insanlarımızın pek çok problem ve ihtiyaçları söz konusudur. Bunların cevabı, asırlarca önce, o dönemin özelliklerine ve şartlarına göre bulunan çözümlerde aranamaz..”

İbni Rüşt’ten Fazlur Rahman ‘a, Muhammed Abduh’tan, Abdullahi Ahmed An-Naim’ e kadar; bu görüşü paylaşan o kadar ünlü dinbilimci var ki… İnancı kalıplaştırmak, dondurmak, “putlaştırmak” isteyenlerin karşısına, “Tanrı’ya ancak akılla ulaşılabilir” diyenleri çıkarmadaki yanlışlık nerede?

Şeriat “kul hükümleri’nden oluşmasaydı, İslam dininde 70’i aşkın mezhep nasıl doğabilirdi? “Kuran, değişmez anayasa” olsaydı her mezhebin ayrı şeriatı olabilir miydi? Peygamberimizin üç halifesi, Müslümanlar eliyle öldürülebilir miydi?

Hz. Muhammed’in torunlarının kemikleri mezarlarından çıkarılıp “şeriat adına” yerlere fırlatılabilir miydi?

Ve son bir soru:

RP benzeri bir parti 1920’ler ve hatta 1930′ lar Türkiyesi’nde olsaydı, yüzde 50’den az oy alır mıydı?

İki hafta kadar önce Cumhuriyet’te, Dr. Menler Şahinler’in “Köktendinciliğin Atatürkçülük Üzerindeki Etkileri” başlıklı bir araştırma araştırma dizisi yayımlanmıştı. Son paragrafında şu satırlar vardı:

“Günümüz Türkiyesi’nde verilen mücadele artık,
Atatürkçü devrimcilerin, halkın çoğunluğunu oluşturan köktendincilere ve gericilere karşın yürüttüğü mücadele olarak değil.. halkın çoğunluğunu oluşturan Atatürkçülerin, azınlıkta kalan köktendincileri aydınlatma hareketi olarak sürdürülmektedir.”

Yönetenlerin son elli yıldaki tüm “gaflet” ya da “ihanet “lerine karşın, Türkiye’nin bugün bulunduğu nokta işte budur!.

Orijinal Görsel

Yorum Yaz

Yorum yaz