Anasayfa » Deniz Feneri…

Yazı Hakkında

Başlık: Deniz Feneri…
Kaynak: Cumhuriyet Gazetesi (s.3)
Tarih: 24 Haziran 1998, Çarşamba

Yazı

HAFTAYA BAKIŞ

AHMET TANER KIŞLALI

Deniz Feneri…

Geçen hafta sonu, Türk ve Alman gazeteciler
Side’de bir araya geldiler. Bilim adamları da aralarına katıldı.

İki gün süresince Atatürk tartışıldı. Kemalizmin
dünü, bugünü ve yarını tartışıldı. Türkiye ve Avrupa ilişkileri tartışıldı.

İki ülke basını yılda iki kez benzer toplantılarda
buluşuyor. Almanya’da yapılan son toplantıda Dıe
Zeit’ın sahibi ve başyazarı şöyle demiş:

“- Şeriatçı bir Türkiye AB’ye giremez. Ama Kemalist bir Türkiye de AB ‘ye giremez!”

Ortaya çıkmış ki Alman gazeteciler Kemalizmi bilmiyorlar.. Ya da Kürtçü, dinci ve numaracı cumhuriyetçi ağızlardan duyduklarını doğru sanıyorlar.

Gelecek toplantının Atatürk’e ayrılması bu nedenle kararlaştırılmış.

★★★

Almanlar iki gün boyunca neler söylediler?

– Türkiye’de tepeden inme bir devrimle. Batı
değerleri halka zorla benimsetilmeye çalışılmıştır.
Ama kentler ve köyler iki ayrı Türkiye oluşturmuştur.

– Çiller Türkiye için büyük bir trajedidir.
Özal’dan sonra Türkiye’deki bütün siyasal kadrolar iflas etmiştir.

– Türkiye’de 1980-90 lı yıllarda sivil toplum çok
gelişmiştir. Siyaset bunun çok gerisinde kalmıştır. Bir yandan İslamcılar, öte yandan da askerler bu boşluğu doldurmuşlardır.

– RP’nin kapatılması. Erbakan’a siyaset yasağı getirilmesi, Tayyip Erdoğan’ın mahkûmiyeti ve benzen olaylar ancak İran’da olabilir.

– Düşünceyi yasaklamış, Abdullah Öcalan’a
‘‘Sayın diye hitap eden gazeteciyi mahkûm etmiş,
başörtüsünü yasaklamış, 84 gazeteciyi hapiste
tutan bir Türkiye’ye elbette ki AB’de yer yoktur.

– İslamcı tehlike abartılmaktadır, Katı bir laiklik
anlayışı yanlıştır. Bugünkü durum gösteriyor ki
Türkiye ya Kemalizmi terk etmeli ya da yeniden
yorumlamalıdır..

Peki biz bunlara karşı neler söyledik?

– Halkın onayı ile, örneğin “referandum “la yapılmış bir devrim var mıdır dünyada? Türkiye’nin çağ ile arasındaki uçurumu kapatmasının başka
bir yolu var mıydı? Ama buna karşın, acaba niçin
Türk Devrimi dünya tarihindeki en kansız devrim
olmuştur?

– Almanya’da da siyasal parti kapatılmıştır. Fransa’da ırkçı Le Pen’e iki yıllık siyaset yasağı getirilmiştir.. Yasaklar hemen bütün Avrupa ülkelerinde vardır. Örneğin “Yahudi soytarımı olmamıştır” demek. Almanya dan Hollanda’ya, Belçika’dan Fransa’ya birçok ülkede suçtur.

– Osmanlı döneminde 200 kadar Alevi ayaklanması olmuştur. Çünkü Müslüman olmayanlara belirli bir hoşgörü gösteren Osmanlı, Sünni olmayan
Müslümanlara aynı hoşgörüyü göstermemiştir.
Aleviler ancak Kemalist devrimle rahat bir nefes
alabilmişlerdir. Laiklik toplumsal barışın ve demokrasinin önkoşuludur.

– Avrupa ölçütlerine göre Türkiye’de cezaevinde bulunan sadece üç gazeteci ya da yazar vardır.

– “Türban “la ilgili bir başvuruyu Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi reddetti. En demokratik ülkelerde bile benzer uygulamalar vardır, örneğin Kari ada’da herkes istediği kıyafeti giyebilir, ama devlet dairelerine aynı kıyafetlerle girmek yasaktır.

★★★

Dilimiz döndüğünce ve sabırla anlatmaya çalıştık.

Bugünkü Türkiye’nin Kemalist olmadığını.. Türkiye’yi son yarım yüzyılda “Atatürk’e evet, Kemalizme hayır!” çizgisinin yönettiğini.. Kemalistlerin
de bugünkü düzeni eleştirdiklerini, değiştirmek istediklerini…

Ve ekledik;

– Bizim nasıl bir demokrasi istediğimizi öğrenmek istiyorsanız. 1961 Anayasası’na bakınız. Çünkü o anayasayı hazırlayan Kurucu Meclis ‘te
Kemalistler çoğunluktaydı.. Oradaki katılımcı, çoğulcu, özgürlükçü demokrasi anlayışına bir itirazınız var mı?

Geçmişte “Kemalist Türkiye AB’ye giremez”
diyen Dr. TTıeo Sommer, sonunda şöyle demek
zorunda kaldı:

– Kemalizmin aydınlanmacı büyük bir devrim olduğuna kuşku yok. Beni ilgilendiren, askerin Kemalizm adına rejimde oynadığı roldür. Bunun adı
“askeri demokrasTdir ve AB He bağdaşmaz. Atatürk’ün amaçladığı demokrasi demek ki Türkiye’de henüz gerçekleşmemiş!

Sayın Sommer’in ve Almanların unuttukları birçok şey vardı.

Örneğin Portekiz’de ordunun rejim içindeki rolü Türkiye’dekinden kat kat fazlaydı. Ama AB, o Portekiz ile tam üyelik görüşmelerine girmekten
çekinmemişti.

Bir anımsatmayı da ben yaptım ve sordum:

– Almanya’da halen yürürlükte olan bir yasaya göre “aşırı” partilere üye olanlar postacı bile olamıyorlar. Daha birkaç yıl önce, beş müzik grubu
“Neo-Nazi” propagandası yaptıkları gerekçesiyle yasaklandılar.. Almanya ’daki komünizm ve Nazizm tehlikesi, acaba birdeki şeriatçı tehlikeden daha mı büyük?

Ve ekledim.

– Bunlar İran’da var mı yok mu bilmem. Ama Türkiye’de yok!

Toplantıda bir konuşmacı Türkiye’yi “İslam dünyası içindeki bir deniz feneri”ne benzetti.. Kemalizm sayesinde var olan ve yarım yüzyıllık tüm yanlışlara ve yanılgılara karşın ışıldamayı sürdüren bir
fenere…

Orijinal Görsel

Yorum Yaz

Yorum yaz