Anasayfa » Dün ve Bugün…

Yazı Hakkında

Başlık: Dün ve Bugün…
Kaynak: Cumhuriyet Gazetesi (s.7)
Tarih:  26 Ağustos 1998, Çarşamba

Yazı

HAFTAYA BAKIŞ

AHMET TANER KIŞLALI

Dün ve Bugün…

Sayın Demirel, “Dün dündür, bugün bugündür”
dediği zaman; birçok hızlı Marksist bu sözü alkışlamıştı…
“Diyalektik” adına…
Aslında insanların geçmişte söylediklerinin şimdi
tersini savunmaları marifet değildir. Örneğin dünün
hızlı solcusu, bugün evinde “gerici cephe” oluşturma
toplantıları yapıyorsa; buna “diyalektik yasası”
denmez, “kişilik zayıflığı” denir.
Ama koşullar değiştiği halde siz hep aynı nakaratı
yineliyorsanız; bunun adı da “tutarlılık” olmaz..
“tutuculuk” olur.
“Başkalaşma” kötüdür, ama “değişme” (yani koşullar
değiştikçe yenilenme) iyidir!

★★★

Bir süre önce Abant’ta -Fethullahçıların öncülüğünde-
bir toplantı yapılmıştı.
Çeşitli dinsel grupların temsilcileri.. İlahiyatçılar..
Yazarlar.. Siyaset adamları.. Bilim adamları…
İçlerinde, dinsel gruplarla hiç ilgisi bulunmayan,
laiklik savunucusu isimler de az değildi. Uzun uzun
“İslam ve Laiklik” konusunu tartıştılar. “İslam ve Demokrasi”
konusunu tartıştılar.
Ben sonuç bildirisinde yer alan iki uzlaşma noktasını
olumlu ve önemli bulmuştum:
Bir… Tanrı elbette ki her şeye egemendir; ama bu
egemenlik “egemenlik ulusundur” kavramıyla çelişmez.
Çünkü İslam, siyasal rejimin düzenlenmesini
topluma bırakmıştır. Laiklik din karşıtlığı değildir.
İki… İslam akla seslenir. Hiç kimse, İslamın mesajını
yorumlama tekeline sahip değildir. İnsanlar akıllarını
kullanarak, çağın gereklerine uygun çözümler
üretebilirler. Ve farklı görüşte, farklı yaşam biçimlerini
benimsemiş olan insanlar, ülke yararı için uzlaşabilirler.
Bunlar önemliydi… Çünkü İslam ile laikliğin ve demokrasinin bağdaşabileceğinin, İslamcı kesim içinde
de önemli bir “kabul” gördüğü anlamına geliyordu.
Ama yazım üzerine, eski Marksist, şimdilerde Kemalist olan bir dergide yaylım ateşi açıldı.

★★★

Prof. Nur Serter’in geçenlerde Cumhuriyet’te yayımlanan
yazısında, önemli dinci yazarlardan bölümler vardı:
“Demokrasi hiçbir zaman İslamla bağdaşabilecek
bir sistem değildir…”
“Benim hayal dünyamın görüntüsü şöyle: El kesme
cezası hırsızlığı, recm cezası zinayı kökten kaldırmış.
Kadınlar zaruret olmadan sokağa çıkmıyor,
çıkanlar da çarşaflarını, peçelerini edeple takıyorlar,
Resim ve heykel diye bir şey yok… Şeriat düşmanlarının
çoğu cehenneme yollanmış.”
“Bir kimse laik ise Müslüman değildir, Müslüman
ise laik değildir.”
“İslam tam da laik Batı demokrasisinin antitezidir.
Halkın egemenliğini bütünüyle reddeder.”
Ve dinci gençlerin yayın organı olan Özgür Üniversite
dergisinde bir tümce şu sözcüklerle başlıyordu:
“İslamı tebliğ için gelinen üniversitede amaçlarını
unutanlar…”
Faruk Köse.. Ali Bulaç.. Gülşen Gül.. Mevdudi..
Ve onlara rahatlıkla eklenebilecek olan bir Tayyip
Erdoğan ve sayısız benzerleri…
Onlara karşı Abant toplantısından çıkan sonuç
olumsuz mudur? Yoksa önemsiz midir?

★★★

Köktendincilerin bir bölümü çırpınıyor.. Atatürk’ü
“dine karşı” göstermek için. İslamın laiklikle ve demokrasi
ile bağdaşmayacağını kanıtlamak için.
Ne yazık ki, “sol”daki küçük bir kesim de çırpınıyor..
Aynı amaç için!
Bir noktada buluşuyorlar.. Birleşiyorlar.
Ve ikisi de bizlerden rahatsız.
Atatürk’ün “dine karşı” olmadığını.. Müslümanlığın
da -tıpkı Hıristiyanlıkta olduğu gibi- laiklik ve demokrasi
ile bağdaşabileceğini savunduğumuz için.

★★★

Dünkü Demirel kötü şeyler yapmıştı.. Bugünkü
Demirel, o kötülüklerin hiç değilse bir bölümüne karşı
çıkıyor.
“Koca oğlan” sanlı, Cumhuriyet gazetesi kökenli,
hızlı solcu bir gazeteci vardı; bir zamanlar doğru
şeyler yazardı.. Giderek “para”nın ve “her türlü
sağ”ın tutsağı oldu. Şimdi evinde “irtica cephesi”
oluşturuyor.
Dünlerini mi unutmalı, bugünlerini görmezden mi
gelmeli?
Ve bir de geçmişte şöyle diyenler var:
“Kemalist iktidar, en tabii hakları için mücadele eden
işçilere vahşice saldırdı. Kemalist diktatörlük,
Kürt halkına milli baskı ve eritme politikası uyguladı.”
Geçmişte bunları demiş olanlar da şimdi Kemalizmi
savunuyorlar.
Geçmişteki tutumlarından dolayı onları kötülemeli
mi? Yoksa bugün doğruyu savundukları için, onlara
destek mi olmalı?
Biz başkalaşmadık.. Ama başkalaşanların ne geçmişlerini
silmekten yanayız ne de geçmişlerinden
dolayı bugünlerini görmezden gelmekten.

Orijinal Görsel

Yorum Yaz

Yorum yaz