Ecevit Ne Yapıyor?

HAFTAYA BAKIŞ

AHMET TANER KIŞLALI

Ecevit Ne Yapıyor?

Sol kamuoyu şaşkınlık içinde.

Ecevit niçin Çiller‘e destek veriyor? Ecevit niçin Türkeş ile yan yana geliyor?

Çiller’e destek vermek, Ecevit’in “en dürüst önder” görüntüsüne zarar vermez mi? Türkeş’le kol kola gibi görünmek, 12 Eylül öncesi anıları henüz çok taze olanlarda tepki yaratmaz mı?

Hemen herkesin sorduğu bu sorulara ben bir tane daha eklemek istiyorum: Peki Ecevit, tüm bunları göremeyecek kadar deneyimsiz ya da akılsız mı?

★ ★ ★

İnsanların yaptıklarını ya da yapmadıklarını, amaçlarını göz önüne alarak değerlendirmek gerekir. Sayın Ecevit’in amacı ya da amaçları ise bellidir:

1) Belirli yasaları çıkarmadan ve sağlıklı bir seçim sistemi oluşturmadan “erken seçim”e gitmemek.

2) Çalışma Bakanlığı’ndan bu yana oluşmuş bulunan, “işçi haklarının savunucusu” etiketini korumak ve güçlendirmek.

3) Yıllardır kararlılıkla savunduğu sava uygun olarak “sağ partilerin tabanlarına hapsolmuş bulunan sol seçmenleri” kurtarmak.

4) Kavgadan bıkmış olan toplum kesimlerine; “inandığı doğrular etrafında” herkesle uzlaşabileceğini, kavgasının kişilerle değil “yanlışlar”la olduğunu göstermek.

5) Kısa vadeli kişisel-partisel hesaplarla ve kamuoyunda esen rüzgârlara göre davranan bir siyaset adamı değil; uzun vadeli ulusal çıkarları gözeten bir “devlet adamı” olduğu kanısını güçlendirmek.

6) DSP’nin -az sayıdaki milletvekiliyle bile- ağırlığı olduğunu, siyasal dengeleri etkileyebileceğini, olaylara yön verebileceğini kanıtlamak…

Ecevit’in son günlerdeki tutumu, acaba bu amaçlara uygun mu değil mi?

★ ★ ★

DSP Genel Başkanı’nın, son siyasal bunalımdaki davranışları ortadadır:

1) ANAYOL formülünü önlemeye çalışmıştır. Çünkü böyle bir ortaklığın, “iki turlu, dar bölgeli” bir seçim sistemini gündeme getireceğini görmüştür. RP’yi önlemek uğruna denenecek bu yolun ise bugünkünden daha sağlıksız bir Meclis yaratacağına inanmaktadır.

2) RP’yi ve MHP’yi de içeren bir “geniş tabanlı hükümet” formülünün kaçınılmazlaşmasını önlemek istemiştir. Çünkü böyle bir ortaklığın “3. MC” olacağını düşünmektedir.

3) Azınlık hükümetine “koşullu destek” vermiştir. Çünkü, bir yandan sakıncalı bulduğu hükümet formüllerini önlemenin, öte yandan da “seçim sistemi” ve “işçiler” konusunda etkili olabilmenin yolunu aramaktadır.

4) Yakın geçmişte nasıl Fethullah Hoca ile görüşmekten kaçınmadıysa, bu kez de Türkeş ile yan yana gelmekten kaçınmamıştır. Çünkü “dindar” kesimde olduğu gibi, “milliyetçi” kesimde de çok sayıda “hapsolmuş seçmen” bulunduğu kanısındadır…
Bu davranışların, yukarıdaki amaçlara ters düştüğü söylenebilir mi?

★ ★ ★

Ecevit -siyasal önder olarak- kamuoyu yoklamalarında, yıllardır hep ilk sırada yer alıyor.
Peki o konuma, acaba nasıl geldi?
Basının ve özellikle de “solcu kalemler”in tavsiyelerine uyarak mı? Yoksa, zaman zaman bizim de eleştirdiğimiz bazı tutumlarında direnerek mi? (Yani, kamuoyunda esen rüzgârlara bazen karşı çıkarak; kendi inandığı yolda, kararlılıkla yürüyerek mi?)

Ecevit’in son tutumu da elbette ki eleştirilebilir… Ama “tutarsız” olduğunu söylemek çok zordur. Partisi için zararlı olduğunu söylemek ise en azından fazla aceleciliktir.