Ecevit ve DSP Olayı!

HAFTAYA BAKIŞ

AHMET TANER KIŞLALI

Ecevit ve DSP Olayı!

Ecevit ve DSP siyaset bilimi açısından incelenmesi
gereken ilginç bir olay!

Kimi yerde, yıpranmamış inançlı isimlerden oluşan
bir örgüt. Kimi yerde ise örgütün ismi var kendi yok…
Her iki durumda da DSP ye oy vermeyi düşünenlerin
yüzde 99’u partide Ecevit dışında ikinci bir ad sayamıyorlar.

Ve bir “tekadam”, hala milyonlara heyecan verebiliyor. Peşinden sürükleyebiliyor. Dopdolu meydanlarda coşkulu kalabalıklara seslenebiliyor.

Yanlışlık kitlelerde mi? Yoksa diğer parti ve önderlerde mi?

★★★

Daha bir-iki yıl öncesine kadar TRT’de parti önderlerini bir araya getiren açıkoturumları anımsarsınız.

Ham Erbakan ’ı bir tek Ecevit’in sıkıştırdığı, Suudi Arabistan ve Almanya bağlantıları ile ilgili soruların yanıtsız kaldığı açık oturumları.

Ve de Demirel’in Mesut Yılmaz’ın Erdal İnönü’nün..
RP’nin üzerine gitmemeyi “yüksek politika” saydıkları
açık oturumları.

Sokaktaki adama soruyorsunuz.

– Niçin Ecevit?

– Dürüst olduğu, duygularımıza tercüman olduğu ve
ulusal davaları iyi savunduğu için!

Dürüst olmak. Ufak hesaplar yapmadan, doğruları
yüksek sesle söylemek. Ulusal sorunlara sahip çıkmak. Bunlar aslında her önderde bulunması gereken nitelikler değil mi?

Alanlarda ne söylüyor Sayın Ecevit? Neler söylüyor ki,
alanlar doluyor dalgalanıyor?

RP, DEP’e ve PKK’ya yakın bir partidir. Erbakan’ın seçim”işbirliği’ önerdiğini bizzat DEP Genel Başkanı açıkladı. RP Diyarbakır İl Başkanı, PKK ya “kucak açtıklarını” TV ekranında söyledi.

Erbakan “adil düzen”e geçilince, herkesin kendi hukuk düzenini seçebileceğini söylüyor. Bu demektir ki:
Türkiye Cumhuriyeti yurttaşlarından kimi laik rejimin
yasalarına, kimi de şeriata uyacak.. En büyük bölücülük budur.

– RP bir yandan kendini bağımsızlık konusunda çok
duyarlı imiş gibi gösteriyor, bir yandan da ülkemizdeki
laik demokratik Cumhuriyeti yıkmak isteyen dış güçlerden bol bol maddi yardım alıyor.

RP hem kendini dürüstlük simgesi gibi gösteriyor,
hem de anayasayı ve yasaları çiğneyerek aldığı dış yardımları denetimden kurtarmak için hilelere başvuruyor.

– RP halkın zekâtına bile göz dikiyor.Yayımladığı bildirilerde. “Bir Müslüman zekâtını fakirlere veremez. Zekâtı Refah’a vereceğiz. Cihat ordusu karargâhına vereceğiz, o da uygun gördüğü yerlere dağıtacak” diyor.

– RP beni susturmak için mahkemelere başvuruyor.
Onların “adil düzen”inde, anlaşılan, kendilerinden farklı
düşüncelere sansür uygulamak da varmış. Hakkımda
açtıkları tazminat davasında faiz isteminde de bulunuyorlar. Hanı faize karşıydılar?

– RP’nin “adil düzen” programı bir saçmalıklar yumağıdır!..

★★★

Ecevit bunları söyleyince dinsiz damgası mı yiyor?
Yoksa bir oyunun bozulmasına katkıda mı bulunuyor?

Demirel’in “yaver-i has” bir devlet bakanı daha bir yıl önce, “Biz dinin emrinde devlet istiyoruz ” deyince, dindarların oyları DYP’ye mi yöneldi? Yoksa Erbakan Hoca gerdan altından gülerek ellerini oğuşturmaya mı başladı?

Mesut Yılmaz, laikliği yıkmaya yönelik eylemlerin Terör Yasası kapsamından çıkarılması için “cansiperane ” bir savaş verince, tarikatların desteğini mi sağladı? Yoksa bazı kitleleri biraz daha Ecevit’e mi itmiş oldu?

Kimler, ANAP’ın Ankara adayı Rüştü Yüce dostumuza “Sakın ha TV’de RP’ye çatma! Laiklik konusuna falan girme” diye akıl veriyor? Kimler, çok ince “cinlikler” sayesinde Erbakan’ın ayaklarının altına halılar seriyor?

★★★

DSP’nın Şişli adayı Muştala Sangül şöyle demiş:

– Eğer bundan böyle, dini bayramlarda. Şişli Camii’nin kapısında inançlı hemşerilerine şeker ikram eden ve bayramlarını kutlayan bir genç adam görürseniz, biliniz ki Sarıgül Belediye Başkanı olmuştur.

Sayın Ecevit’in tutumu ile Sayın Sarıgöl’ün sözleri arasında hiçbir çelişki yok. Ecevit’e oy verenler -vermeseler bile saygı duyanlar- arasında dindar bir kesimin de bulunduğu ise artık bir sır değil!

Ecevit’e, sadece RP’nin ipliğini pazara çıkarıyor diye değil, RP’ye gidebilecek “gecekondu oyları”na ortak oluyor diye de teşekkür etmeliyiz!