Anasayfa » Ecevit’in Zorlukları!

Yazı Hakkında

Başlık: Ecevit’in Zorlukları!
Kaynak: Cumhuriyet Gazetesi (s.16)
Tarih:  05 Mayıs 1999, Çarşamba

Yazı

HAFTAYA BAKIŞ

AHMET TANER KIŞLALI

Ecevit’in Zorlukları!

57. Hükümet için düğmeye basıldı. Bu haftayı DSP lideri Bülent Ecevit’in arayışlarını izlemekle geçireceğiz. Kıbrıs’taki günlerini Beş Parmak Dağları’na karşı hükümet seçeneklerini düşünmekle geçiren Ecevit’in önünde, “rakamsal olarak kolay, ama siyasal olarak zor” olasılıklar var. Ecevit yeni hükümet olasılıklarına ilişkin sorulara sürekli, “Sayın Cumhurbaşkanı  görevlendirme yapmadan değerlendirme yapmam uygun olmaz” yanıtını verdi. Artık o dönem geçti. Şimdi görev Ecevit’in kucağında. 19 Nisan’dan bu yana, görev kendisine verilince oynayabileceği kartları tartan Ecevit’i asıl kaygılandıran konu sanırız şu:
– MHP ile kurduk… Yürümezse, sonrası ne olur?
Önce, böylesi durumlarda yakın geçmişte ne olduğuna bakalım. 1996 ilkbaharında Mesut Yılmaz’la Tansu Çiller’in kurduğu ANAYOL hükümetinin  yürümeyeceği iki ay içinde anlaşıldı. Zira Yılmaz, başbakanlık koltuğuna oturur oturmaz, Tansu Çiller’i nasıl sileceğini düşünmeye başladı. bunu hisseden Çiller, akla gelecek her türlü yöntemi denemeye hazır bir şaşkınlıkla ortaklığı bozup REFAHYOL’un önünü açtı.
Erbakan’ın başbakanlığında kurulan REFAHYOL’un da  çok uzun ömürlü olmayacağı Hoca’nın Tahran gezisi ile ortaya çıktı.
Ecevit’in MHP ile kuracağı ortaklığın Elbette yukarıda sıraladıklarımızla ilgisi yok. Ancak, MHP ile ilgili soru işaretleri ister istemez yakın geçmişi akla getiriyor.
DSP milletvekilleri arasında da MHP’ye karşı soğukluk dikkati çekiyor. Ecevit bu kez milletvekillerini koro halinde bulmayabilir. Arada farklı yaklaşım içinde olanlar düşüncelerini yüksek sesle dile getirmek isteyebilir! O gün Ecevit ne yapar?  bunu Şu aşamada öngörmek güç, ama kulağını tıkamasının zor olduğunu şimdiden söyleyebiliriz.
MHP cephesinde ise şu dikkati çekiyor:
Ne pahasına olursa olsun, hükümet ortağı olalım!
Böyle bir tablo MHP’yi “sağın en güçlü partisi” yapacak, sayısal ve siyasal güce “iktidar gücü” eklenecektir.
MHP’nin kamuoyuna yaptığı değerlendirmelerde bu partinin, DSP’li seçenekten başka olasılıkları düşünmek istemediği izlenimi ortaya çıkıyor. Bu değişirse? Çoktan seçmeli yeni bir durum ortaya çıkar. Ancak şu aşamada görev Ecevit’in ve Ecevit siyasi yaşamına başbakan olarak devam etmek istiyor.
Biz de bu seçenek üzerinden olasılıkların izini sürelim. ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz, önceki gün Demirel’le yaptığı görüşmenin ardından durumu değerlendirdi:
“Bize  görev düşerse üzerimize düşeni yaparız.”
Bunun Türkçesi şu:
“Sayın Cumhurbaşkanı DSP-MHP-ANAP’ın iyi olacağı görüşünde. Biz de buna katılırız.”
Şimdi gözler Ecevit’in temaslarında…

Sonuç-Başlangıç
Meclis yelpazesinde DYP’yi bir kenara koyarsak, geriye FP kalıyor. FP de yerini şimdiden belirlemiş görünüyor:
Ana muhalefet.
Önceki gün yaşanan Merve ve Kavakçı olayı, FP’nin sadece meclise muhalefet etmekle kalmayacağını, her fırsatta sisteme de muhalefet edeceğini gösterdi.
FP’lilerin bu konudaki “rahatlıklarından” biri şu:
“Nasıl olsa CHP yok. Öteki partiler de blok olarak bize karşı çıkamazlar.”
Ancak yemin töreni sırasında Ecevit ve DSP’lilerin tavrı şunu gösteriyordu:
FP öngördüğü kadar rahat olamayacak.
Kimileri Kavakçı olayını “ayrıntı” görüp, “O kadar da büyütmemek gerekli, öyle yemin etse ne olur” diyebilir. Öyle değil. Kavakçı için 2 şey söylenebilir:
Bir sonuç ve bir başlangıç.
Bir sonuç; yıllardır verilen ödünler işi bu noktaya getirdi. Sonuçta kendi anlayışlarını meclise de dayatmak istiyorlar. Bir başlangıç; Eğer meclisten bu ödülün koparırlarsa bütün devlet kurumlarında ağırlıklarını koymak isteyeceklerdir. Üniversitelerdeki görünüm tümüyle değişecektir.
Merkez sağ partilerin acizliğinin ardından “sorunu biz çözeriz” çıkışı ise tam bir kara mizah.
“Sonuç” ve “başlangıç” onlar için de geçerli. Bu kafayla giderlerse sonun başlangıcındalar…

Orijinal Görsel

Yorum Yaz

Yorum yaz