Anasayfa » “Em Ef öööööö!”

Yazı Hakkında

Başlık: “Em Ef öööööö!”
Kaynak: Cumhuriyet Gazetesi (s.3)
Tarih: 07 Eylül 1997, Pazar

Yazı

HAFTAYA BAKIŞ

AHMET TANER KIŞLALI

“Em Ef  öööööö!”

– Em Ef Öoöö’nün eski parçalarını dinliyorum
da… Müthiş bir şey! On beş yıl sonrasının müziğini yapmışlar.

Amerikanca adlı bir radyomuz… Kendi türünde
çok başarılı olan Cem Ceminay’ın programı…
Canlı yayının konuğu da Sertab Erener.

Yukardaki sözler de ona ait.

Bende başladı mı bir merak… Allah Allah! Em Ef
Öööö adlı Amerikalı bu müthiş şarkıcıyı nasıl oldu
da şimdiye kadar duymadım?

Tam meraktan çatlamak üzereydim ki Em Ef
Öoöö’nün meğer “Mazhar-Fuat-Ozkan” üçlüsü
olduğu anlaşıldı.

Eh! Elbette ki Sertab Erener gibi gâvuristan görmüş bir şarkıcımız. “Me Fe Ö” diyecek kadar kıt kültürlü bir “kıro” olamazdı… “Em Ef Öööö” derken bir yüce îdi gözümde, bîr kültürlüleşti, gariban Anadolu toplumumuzun düzeyini bir aştı ki değme gitsin!

★★★

Radyo, TV, dergi adlarımız Amerikanca.

Telefonla canlı yayına katılanlar, kapatırken iç gıcıklayıcı bir “Ba baaay” çekiyorlar.

Sunucuların, ağzından ise zaten “stikır… şıngıl…”mıngıl hiç eksik değil.

Sanırsınız ki… İzleyiciler artık, hangi TV’de hangi radyoda daha iyi program var diye bakmıyorlar. Hangi TV’nin ya da radyonun adı daha Amerikanca ise onu izliyorlar. Hatta okudukları dergiyi bile ismine göre seçiyorlar(!)

Böylesi daha havalı.

– Şekerim bizim Fifi o kadar “banal” laşmış ki hâlâ Radyo Anadolu dinliyor, Kanal D ‘yi izliyor… Oysa ben Pavır  Ef Em ve Kepıtıl dinliyorum, Star ve Şov TV izliyorum… Zavallı Fifi!

Türkçe ismi olanların sadece “izlenme oranları” yüksek. Oysa ötekilerde “bir reyting… bir reyting” var ki dehşet!

En çok da telefonu kapatırken “Ba baaay” diyenlere bayılıyorum. Belli ki ‘Hoşçakal’ derlerse
“avam “ olup çıkacaklar.

Herhalde “çakal’ların “hoş”olan ve olmayan olarak ikiye ayrıldığını sanıyorlar Bir “hoş çakallar”
olmalı, bir de “hoş olmayan” çakallar…

★ ★★

Yıllar önce Fransız televizyonunda Dallas dizisi
ile karşılaşmıştım.

Bir de ne göreyim!.. Dizi aynı dizi, ama isimler
Türkiye’dekinden farklı.

Ceyar olmuş “Ceer” (Ciğer gibi bir şey).. Babi
olmuş “Bobı” (Sanki köpek adı).. Hepsi öyle.

Niçin?

Çünkü Fransız,Amerikan dizisindeki özel isimleri bile, kendi dil kurallarına göre okuyor. Fransız TV ve radyo sunucuları da Amerikan isimlerini onlar gibi okuyayım diye yırtınıp durmuyor… Ağzını ezip büzmüyor. .

Bir zamanlar Nurullah Ataç’a sormuşlardı:

– Siz bir Fransız gibi Fransızca konuşurmuşsunuz, doğru mu?

– Niye, ben casus muyum ki Fransızcayı bir Fransız gibi konuşayım. Bir Türk gibi Fransızca konuşurum…

Sokak İngilizcesi bilen Özal, her lafın arasına bir
Amerikanca sözcük yerleştirirdi. Zamanın Amerikan Cumhurbaşkanı’na “Prezident Buş “ demeyip
de “Başkan Buş “derse, bunun küçültücü falan olduğunu düşünürdü…

Nefis bir İngilizcesi olduğunu Amerikalı ve Ingilizlerin bile söylediği Ecevit e bakın!.. Konuşmalarının arasına sokuşturulmuş tek bir İngilizce sözcüğe rastlar mısınız?

★ ★★

Çok ama çooook çağdaşlaştık!

Cankurtaranların canavar düdüğü çaldıkları bir
Türkiye’den… Ambulansların siren çaldığı bir Türkiye’ye geldik.

Artık sadece köylüler ve bizim gibiler lokantada
ya da aşevinde yemek yiyorlar. En küçük yerleşme yerleri bile “restorant “larla dolu… Biz kaldırımda yürüyoruz; çağ atlayanlar ise “tretuvar”ları aşındırıyorlar…

Ve “Em Ef Öööö“ile… Çağ atlama konusunda
Fransa gibi geri kalmış, çağdışı ülkelere bir tur daha bindiriyoruz!

Artık Amerikanca sözcükleri Türkçe sözcüklerin yerine geçirmekle yetinmiyoruz.Kendi özel isimlerimizi de Amerikanca okuyoruz.

Hepsi iyi güzel de bir tek şeyi anlayamıyorum.

Amerika’yı gıdım gıdım buraya taşımaya çalışacaklarına… Acaba kendileri Amerika’ya gidip yaşasalar daha kolay olmaz mı?

★ ★★

Adam “aşağılık duygusundan yakınıyormuş.
Ruh doktoruna gitmiş.

Doktor uzun uzun sorular sormuş… Ve sonunda noktayı koymuş:

– Sizde aşağılık duygusu falan yok!. Siz kendiniz aşağılardasınız.

Orijinal Görsel

Yorum Yaz

Yorum yaz