Anasayfa » Evet, Atatürk Suçludur!

Yazı Hakkında

Başlık: Evet, Atatürk Suçludur!
Kaynak: Cumhuriyet Gazetesi (s.3)
Tarih: 12 Temmuz 1996, Cuma

Yazı

HAFTAYA BAKIŞ

AHMET TANER KIŞLALI

Evet, Atatürk Suçludur!                                                                                 Bu. 2 Mart 1994 tarihli yazımın başlığı idi.

Geçerlerde bu köşenin okurlarından Aydın Geylani aradı. O yazıyı anımsattı Ve ekledi.

“Takdir sizindir; ama ülkenin içinde bulunduğu koşullarda o yazıyı bir kez daha köşenizde yayımlamanız acaba olanaklımı?”

Düşüneceğimi söyledim… Günler geçti.. Sayın Gey laru’nın dileğim yerine getirmeye karar verdim.

İşte o yazı!

Biz, asıl suçluyu bir kenara bırakıp suçsuzlarla uğraştydrıızl

Evet… Bugünkü ortamın tek suçlusu Atatürk’tür!

Eğer bugün 60 milyon insanımız, Batı Trakya’daki Türk’ün durumunda değilse, bunun suçlusu O’dur!

Eğer 1923 te, kişi Başına düşen ulusal gelirin 70 dolar olan bir toplum, şimdi 2700 dolara ulaşmışsa bunun suçlusu O’dur!

Eğer 1929-39 yılları arasında, bütün dünyada sanayi üretimi yüzde 19 artarken. Türkiye’de yüzde 96 artmışsa bunun suçlusu O’dur!

Eğer Türk işçisi, Batı’daki gibi, çocuk yaşta yeraltında günde 14-16 saat çalıştığı dönemler yaşamamışsa, bir oy hakkı için bile. Fransız işçisi gibi, 59 yıl kanlı bir savaşını vermek zorunda kalmamışsa bunun suçlusu O’dur!

Eğer Türk kadını; yasal olarak erkeğine eşitse, “köle” değilse, seçme ve seçilme hakkını, Fransız kadınından bile önce elde etmişse, kadınlar buğun Türkiye’de vali, bakan, başbakan bile olabiliyorsa bunun suçlusu O’dur’

Eğer 1923’te Darüifünun’dakı öğrenci sayısı 2100 olan bir Türkiye’de, bugün yüz binlerce genç üniversitelerde okuyorsa bunun suçlusu O’dur!

Eğer açık havadaki klasik müzik konserlerini on binlerce genç izliyorsa bunun suçlusu O’dur!

Eğer şeyhülislamlar “fetva” verip Kuran’ın Türkçe basımını engelleyemiyorlarsa, ezanlar düşman bayraklarının gölgesinde okunmuyorsa bunun suçlusu O’dur!

Eğer bugün, Köy Enstitülü binlerce köylü çocuğu, kültür yaşamımıza damgalarını vurabiliyorlarsa bunun suçlusu O’dur!

Eğer 1923’lerde Ortaçağ karanlığında yaşayan bir toplum, bugün 21. yüzyılın aydınlığına-tüm ihanetlere karşın- bir ölçüde yaklaşabilmişse bunun suçlusu elbette kı O’dur!

Atatürk’ün suçlan saymakla bitmez.

Bir zamanlar kralların, şahların, cumhurbaşkanlarının, başbakanların Ankara’yı ziyaret için kuyruk olmalarının sorumluluğu da Atatürk’e aittir… Baskı rejimlerinden kaçan yüzlerce Batılı bilim adamının, bir zamanlar Kemalist Türkiye’yi seçmesinin sorumluluğu da.

Faşist Mussolini‘nin bite Türkiye’yi “Avrupalı” saymasının günahı da…

Ama suçlunun suçlarının iyi anlaşılabilmesi için, suçsuzların suçsuzluklarının da unutulmaması gerekir.

Sokaktaki adamın bile “miras hakkı”na dokunulamaz iken… Atatürk’ün vasiyetini çiğneyerek. Türk Dil ve Tarih kurumlarını devletleştiren, Atatürk’ün miras gelirlerini, devletin atadığı memurlara dağıtan “beş general” suçsuzdur!

“Ben Atatürkçüyüm ve laikim” diyerek, din derslerinin zorunlu olması hükmünü anayasaya koydurtan. Alevinin. Hristıyanın, Yahudinin. “Sünni inancı”nı öğrenmesini zorunlu hale getiren, Marmaris’teki emekli adam suçsuzdur!

Köy Enstitülerimi kapatırken imam-hatip liseleri açanlar.. Laik liselerde eğitim görenlerin sayısı son 20 yılda 3 kat artarken, imam-hatip okullarını bitirenlerin sayısının 14 kat artmasını sağlayanlar.. Menderes’ten, Demirel‘e, Özal‘dan Yılmaz‘a (ve de Çiller‘e), tüm “Atatürkçü laik ” başbakanlar suçsuzdur!

Milli Eğitim Bakanlığı’nı şeriat yanlılarının işgaline terk edenler… Sağlık ve Tarım bakanlıklarını şeriatçılara peşkeş çekenler İçişleri Bakanlığı’nın yapısını bozup valilerin, kaymakamların, emniyet müdürlerinin şeriatçı olması için kolları sıvayanlar.. Hepsi, hepsi
suçsuzdur!

Asıl suç.. Harp Okulu’nu şeriatçılara açmamakta direnen Kemalistlerdedir!..

Sokaktaki adama küfreden suçludur, ama Atatürk’e küfreden suçsuzdur!..

Erbakan‘lar, Mezarcı‘lar, Dicle‘ler Holding solcuları, numaracı cumhuriyetçi liboşlar. . Şeriatçılar. Kürt ırkçıları…

Hepsi haklıdırlar!

Onların ayaklarının altına halıları kim döşedi?                                                                  1950’den ben bu ülkeyi yönetenler değil mi?..

Orijinal Görsel

Yorum Yaz

Yorum yaz