İşte Devlet, İşte ‘Sivil’ Toplum!

HAFTAYA BAKIŞ

AHMET TANER KIŞLALI

İşte Devlet, İşte ‘Sivil’ Toplum!

Atatürk, dünyada faşizm yükselirken, Türk Dil ve Tarih Kurumları’nı birer dernek olarak kurdurmuştu. Yani birer sivil toplum örgütü olarak… Sanki faşizme meydan okurcasına!..

O günün ortamında, etrafındakilerin şaşkınlığını düşünebiliyor musunuz? Bir iki kişi dışında, insanlar buna herhalde bir anlam verememişlerdir.

Ama aradan yıllar geçti. Atatürk toprak oldu. Atatürk’ü putlaştırırken Kemalizmi yıkmak için çaba gösteren iktidarlar yaşandı. Ama devlet yozlaşırken, Atatürk’ün o iki kurumu
-devletten bağımsız olduğu için- işlevini sürdürdü.

Şimdi devletteki yozlaşmanın, çürümenin doruğundayız. Silahlı Kuvvetler, cumhuriyetin tümden yıkılmasını önlemek için direniyor. Ve bu dirence en büyük destek, Atatürk’ün tohumlarını attığı “sivil toplum”dan geliyor.

★★★

İşte devletten son “manzara”lar…

Erbakan‘ın sakallı “özel” korumaları hakkında tutuklama kararı var. Ve Erbakan’ın olduğu her yerde, TV ve fotoğraf kameraları önünde onlar var. Ekranlarda, gazete sayfalarında… Hukuk devletine meydan okurcasına… Ama onları yakalayacak polis yok!

Genelkurmay brifinginde açıklanmıştı: İmam okulu mezunlarının en çok seçtiği üçüncü eğitim kurumu, Polis Akademisi.

Almanya’da Milli Görüş Teşkilatının kurultayı yapılıyor. Örgütün başındaki kişi, RP Genel Başkanı’nın yeğeni Mehmet Erbakan. Türklüğü yadsıyan, ümmetçiliği açıktan savunan bir isim… Kurultayda RP’nin bakanları, büyükkent belediye başkanları
tam kadro hazır… Laik devlete meydan okurcasına!

Verilen bilgiler açık: Bu örgüt, Türkiye’ye şeriat düzenini getirmek için çaba gösteren bir ağın, önemli bir parçası.

Türkiye Diyanet Vakfı, devletin desteğinde bir kuruluş. İki yıl önce basıp kamu görevlilerine de dağıttıkları bir kitap var. Laikliği yeren ve Atatürk’ü “din düşmanı” olarak gösteren bir kitap. Kendisini yaratmış olan devlete meydan okurcasına!

İnsan yakanların avukatlığına soyunmuş bir Adalet Bakanıı var. Türkiye’ye Humeyni düzenini getirmek isteyenleri cezaevinde ziyaret edip açıktan destek vermiş bir bakan… Genelkurmay brifinginde açıktan suçlanmış.

Şimdi 1125 savcı ve yargıcı sürme hazırlığı içinde… Meydan okurcasına!

Sekiz yıllık kesintisiz temel eğitim ile ilgili MGK kararı var Kararın arkasında kocaman bir kamuoyu desteği var… Hemen tüm sivil toplum örgütleri. Basın…

Ve Cumhuriyet’te bir haber: Milli Eğitim Bakanlığı, beş yıllık ilkokul diplomalarını dağıtmaya hazırlanıyor… Meydan okurcasına!

Artık yeni imam lisesi açılmama kararı var… Başkentin içinde, Çayyolu’nda bir “Anadolu Lisesi” yapılıyor. Hem de devlet eliyle… Ve Yenimahalle Kaymakamlığı’nın düzenlediği halka açık toplantıda, ilçenin Milli Eğitim Müdürü açıklıyor:

– Bu lise “Çayyolu İmam-Hatip Anadolu Lisesi” olacaktır.

Meydan okurcasına… Devletin kendisine meydan okurcasına!..

★★★

Devlet yozlaşmış. Olumsuz örnekler sürüyle…

Ama devlet yozlaşırken sivrilen, güçlenen, çağdaş bir de “sivil toplum” var. Her geçen gün yeni örnekleri umut saçan…

Geçenlerde Filiz Kulaksızoğlu‘nun yönetimindeki Rize ADD’nin konuğuydum. Şevki Yılmaz‘ın utancını taşıyan Rize’de de bir şeyler hızla değişiyor… İlk toplantılarında çağrılarına uyan kalabalığı bu kez üçe katlamışlardı. Ayakta kalanlar vardı.

Yerel TV’de uzun bir canlı yayın yapıldı. Gündüzkü toplantı ise banda alınıp kesintisiz olarak yayımlandı.

Yaklaşık bir yıl kadar önce Manisa’daydım. ADD’nin o zamanki üye sayısı 270 kadardı. O güç bir yılda iki katına çıkmış.

Tokat ADD yoluna emin adımlarla devam ederken şimdi bir de vakıf kuruldu: Tokat Çağdaş Eğitim ve Kültür Vakfı… Öğretimin birliğini ve sekiz yıllık kesintisiz temel eğitimi savunduğu için, Vakıflar Genel Müdürlüğü izin vermedi. Ama savaşım sürdü ve yargı kararıyla kuruldu.

Daha üç aylık bir vakıf, şimdiden 7 gencimizi şeriatçı güçlerin kucağına düşmekten kurtarmış durumda. Asıl amaç ise Tokat’ta çağdışı güçlerin karşısına, çağdaş bir öğrenci yurdu ile çıkmak. (Faks: 316-214 35 88. Tel: 316-214 06 63)

Vakfın kurucularından Avukat Yusuf Işık şöyle diyor:
“Artık zaman kalmadı. Kaleleri tek tek geri almak zorundayız. Bunun için de güçlerimizi birleştirmek zorunluluğu var. Ve düşünüyorum da 1923’ten daha kötü durumda değiliz!”

★★★

Güçleri birleştirmek!.. Evet, çıkış yolunun en kısa özeti bu. Önümde Avcılar’dan gelen bir faks mesajı duruyor… Cumhuriyet Halk Partisi, Demokratik Sol Parti ve İşçi Partisi ilçe örgütleri güç birliği yapmışlar. Şimdi de aralarına, ilçedeki tüm çağdaş sivil toplum örgütlerini alıyorlar.

Devlet çürüyedursun Ankara’daki bıktırıcı Bizans oyunları da süredursun…

Anadolu, çıkış yolunun gereklerini yerine getirme yolunda. Tıpkı Kurtuluş Savaşı öncesinde olduğu gibi!