Anasayfa » Kardeş ve Biz…

Yazı Hakkında

Başlık: Kardeş ve Biz…
Kaynak: Cumhuriyet Gazetesi (s.3)
Tarih: 20 Mart 1996 Çarşamba

Yazı

HAFTAYA BAKIŞ

AHMET TANER KIŞLALI

Kardeş ve Biz…

“Yunanlı Kardeş”le ilgili yazımdan sonra çok telefon ve mektup geldi. Hepsi de o yazıdaki düşünceleri paylaşan, destekleyen içerikteydi. Bazıları da ek bilgi istiyordu.

Venizelos’un Atatürk’ ü “Nobel Barış Ödülü”ne aday göstermesi olayını da çok kişinin bilmediği anlaşılıyordu.

★★★

Zamanın Yunanistan Başbakanı Venizelos’un, Atatürk’ü Nobel’e aday gösteren mektubu, 12Ocak 1934tariflini taşıyor. Mektubu Norveç arşivlerinden bulup
çıkaran kişi de Dr. Süreyya Sofuoğlu.

Olay, geçen aylarda Lefkoşa’da yapılan “3.Uluslararası Atatürk Sempozyumu”nda sunulan bir bildiri ile
açıklığa kavuşturulmuştu.

Venizelos’un,“Büyük devrimci Mustafa Kemal
Paşa” diye nitelendirdiği Türk devlet başkanını “Nobel Banş Ödülü “ne aday gösterdiği mektup. Norveç Nobel Ödülü Komitesi Başkanlığı’na yollanmış. Şu
satırlar yer alıyor:

“Bir ulusun yaşamında, bu kadar kısa bir süre içinde böylesine köklü bir değişme çok ender olarak gerçekleşmiştir (…) Banş: güçlendirme hareketi, yeni ve seçkin Türk devletine bugünkü görüntüsünü veren
tüm iç reform hareketleriyle birlikte yürümüştür. Türkiye yabancı öğelerin yerleşmiş olduğu illerini terk
etmekte duraksamamış ve kendi ulusal sınırlan ile içtenlikle yetinerek Yakındoğu da barışın gerçek bir savunucusu olmuştur (…) Barışın borçlu olduğu değerli katkının sahibi olan kışı, Türkiye Cumhurbaşkanı
Mustafa Kemal Paşa’dır (…) Yakındoğu’da barışa
doğru yeni bir dönem başlarken Mustafa Kemal Paşa’yı, Yüksek Nobel Barış Ödülü için aday göstermekten onur duyarım.”

Bu sadece Atatürk’ü değil, aynı zamanda Yunan Başbaka’nı’ da yücelten bir belge.

Daha birkaç yıl önce büyük bir yenilgiye uğrattığı
bir ülkenin insanlarında bile, bu ölçüde saygı uyandırabilmek elbette çok önemli. Ama o yenilgiye karşın,
kendini yenilgiye uğratanın büyüklüğünü kabul etmek
de en az o kadar alkışlanacak bir davranış.

Bir gerçek devlet adamlığı.. Bir “büyüklük” örneği.

Tıpkı, Mustafa Kemal Paşa’nın, esir düşmüş Yunan
orduları başkomutanına gösterdiği saygı gibi.

Tıpkı, ayaklarının altına serilmiş Yunan bayrağını
yerden kaldırtıp; “Bayrak bir ulusun onurudur, ona
saygı göstermek gerekir.” dediği gibi.

Peki Venizelos’un, Atatürk’ün çocukları şimdi ne yapıyorlar?

Ermeni terör örgütü ASALA, Güney Kıbrıs’ın Lamaka kentinde kuruldu. Kıbns Rum kesimi ile PKK arasında bir uyuşturucu ve silah ticareti işbirliği açıktan
yapılıyor. İngiliz JANE’S Intelligence Review dergisinde, bu konuyla ilgili bilgiler ayrıntıları ile yer aldı.

Yunanistan PKK’ye para, silah ve malzeme yardımı yapıyor. Yunanlı general ve milletvekilleri, Bekaa vadisindeki PKK kamplarını ziyaret ediyorlar… Bu konuşmadaki haber ve fotoğraflar da Yunan basınında geniş
biçimde yer aldı.

Ünlü Lavrion kampında, Türkiye’ye karşı savaşan bütün terör örgütleri besleniyor… Melina Merkûri’nin
Kültür Bakanlığı, Lavrion’daki teröristlere açıktan para yardımı yaptı, kaynak aktardı. Ve Yunanistan’ın PKK’ye verdiği desteğin nedenini, 9 Aralık, 1994 tarihinde, Yunan İçişleri Müsteşarı Kuluris, şöyle açıkladı:

“Elenizmin sınırlan kuzey ucundan başlayarak tüm
Trakya’yı ve Ege’yi kapsar. Kıbrıs’a kadar uzanır (…)
Başı böylesine büyük dertler içindeyken Türkiye ile
boy ölçüşmemiz zor olmaz!..”

★★★

Venizelos’un çocuklan işte böyle… Ya Atatürk’ün
çocukları?

Theodorakis’i “barış elçisi” diye bağırlarına basıyorlar. ‘ Makedonya ve Arnavutluk ile fazla ilgilendik;
Yunanlıları tedirgin ettik” diye yazılar döktürüyorlar.

Paris’te oturan değerli bir bilim adamımız, Sayın
Haluk Tarcan yazıyor: “Theodorakis, İstanbul’daki
kokteyllerde barıştan, kardeşlikten söz eder. Uçağa
atlar Paris’e gelir, aleyhimize söylemediğini bırakmaz… ”

Ve Avukat Sayın Nezihi Sanal soruyor: “Gerçekten merak ediyorum; ilerici aydın olma merakı ile Kıbrıs sorununda Türkiye’yi haklı bulan Yunan aydını,
solcusu, komünisti var mı acaba? Yoksa bu bize has bir illet mi?”

Soru herkese yönelik.

Bana gelince… Ben tüm insanlar arasında eşitlikten, barıştan ve kardeşlikten yanayım… Ama aptallıktan yana değilim!

Tek yanlı barış da olmaz kardeşlik de!.. Gerçeklere
gözlerini kapatmak ise ne iyi niyettir ne de saflık; sadece aptallıktır!

Orijinal Görsel

Yorum Yaz

Yorum yaz