Anasayfa » Muhabir miyim?

Yazı Hakkında

Başlık: Muhabir miyim?
Kaynak: Cumhuriyet Gazetesi (s.3)
Tarih: 17 Ocak 1997, Cuma

Yazı

HAFTAYA BAKIŞ

AHMET TANER KIŞIALI

Muhabir miyim?

Bir okurum, uzun mektubunun bir yerinde vurgulama yapmış:

“Siz Kemalizm muhabiri misiniz?”

Bu köşede yazılanları çok önemsediğini söylüyor. Ve arkasından da şöyle demeye getiriyor: Çok daha önemli şeyler varken, Kemalist kesimle ilgili bazı haberleri köşenize almakla niçin zaman yitiriyorsunuz?

Kemalizmin bekçiliği gibi bir niyetim yok. Ama Türkiye’de çok geniş bir Kemalist kesim olduğuna inanıyorum. Ve o kesimdeki duyarlılık tırmanışına çok önem veriyorum.

Şeriatçı kuruluşlara para akıyor. “Yeni mandacı” numaracı cumhuriyetçiler, gizli eller tarafından basında sağlam köşelere yerleştirilmişler. Oysa Kemalistler ikisinden de yoksunlar…

Kemalizme inanmış çok önemli bir toplumsal taban var mı?.. Evet!

O tabandaki “sivil toplumcu” çabalar, basında yeterince destekleniyor mu?.. Hayır!

Öyleyse, bir gereksinme olduğunu ve işe yaradığını düşündüğüm sürece; köşemi zaman zaman onlarla paylaşmayı sürdüreceğim…

★★★

Anadolu Çağdaş Eğitim Vakfı (Tel.3124267282), bir “ilk”e imzasını attı. Ankara’nın gecekondu semti, Çukurca Birlik Mahallesi’nde ilk “Eğitim Evi”ni açtı.

ANAÇEVin “Eğitim Evleri” projesinin ereği açık; “Atatürk ilkelerine bağlı, ülke sorunlarına duyarlı, özgür düşünebilen” gençler yetiştirmek. Gecekondu bölgelerindeki ilköğretim çağındaki çocuklara ve okuryazar olmayan yetişkinlere yardımcı olmak.

“Eğitim Evleri”nde yabancı dil, bilgisayar kursları açılacak. Gönüllü öğretmenler, çocuklara ödevlerini yapmakta yardımcı olacak. Resim, müzik, spor olanakları sağlanacak. Eğitici filmler gösterilecek.

Vakıf bu yıl 300 gence burs veriyor… Yani 300 genci, belki de şeriatçı güçlerin eline düşmekten kurtarıyor… Az şey değil!

Ama “Eğitim Evleri” projesi, çok daha önemli sonuçlar verebilir.

Son zamanlarda üç yerde konuşmacıydım.

Ordu’da Mustafa Balbay’la birlikteydik. ORSEV (Ordu Sanat Evi), kıvanç verici bir etkinlikler dizisini yıllardır sürdürüyordu. Bilinçli ve inançlı bir topluluğa seslenmek önemliydi. Ama daha da önemlisi, Atatürkçü Düşünce Derneği şubesi kurma haberinin yarattığı coşku idi…

Ankara’da özel Ayşeabla Lisesi’nin çağdaş konferans salonunda pırıl pırıl yüzlerce genç vardı. Tarikatçı yurtlarında ve okullarında yetişenlerden çok daha şanslıydılar. Bilinçliydiler. Kemalizm onlara heyecan veriyordu.. Ve okulları, uzun bir kurul denetimi sonucu, “Avrupa Standardı Belgesi” almıştı. Avrupa’da bile, ancak çok az sayıda okulun ulaşabildiği bir düzeydi bu…

Şeriatçı özel okullara karşı kazanılmış bir zaferdi.

★★★

Son durak Kayseri’ydi.. 10 Kasım’da yumurtladığı incilerle tüm Türkiye’nin tepkisini çekmeyi başaran “ünlü” Belediye Başkanı ile… Irkçı ve şeriatçıların denetimindeki üniversitesi ile… Ve de ramazan günü, buz gibi bir büyük tiyatro salonunu dolduran insanlarıyla…

Mesut Ay yönetimindeki Kayseri ADD, son aylarda büyük bir ivme kazanmış… Otuz kadar gence burs veriyorlar. O gençler aracılığı ile de üniversite içinde giderek ciddi bir biçimde örgütleniyorlar. Dernek binasında, her cumartesi gençlere yönelik “Kemalizm eğitimi” yapılıyor.

Derneğe en büyük “iyiliği” ise Afganistan’daki Taliban ile, Atatürk’e saldıran RP’li Belediye Başkanı yapmış… Onlar sayesinde başvurular çoğalmış.. Ve parkta ADD Yönetim Kurulu’ndan bir bayanın göğsündeki Atatürk rozetini gören başörtülü bir bayan şöyle demiş:

– Biz Almanya’da oturuyoruz.. Artık orada da ADD’ler var. Onların sayesinde meydan şeriatçılarla ırkçılara kalmaktan kurtuluyor. Büyük bir boşluk vardı, dolmaya başladı.

★★★

İstanbul’daki ÇYDD’lerin adsız kahramanlarının başında Dilara ve Abdullah Kehale çifti var. Savaştıkları cephelere bir yenisi daha katılmış.

Ihlamur ve Dikilitaş’ta düz lise için ayrılmış yerler, M. Eğitim Bakanlığı’nca şeriatçılara peşkeş çekiliyor. Birisini imam-hatip lisesi yapımına, ötekisini de İlim Yayma Vakfı’na tahsis etmişler.

Bayan Kehale mektubunda ilginç bilgiler veriyor.

Kararı değiştirmek için açılan kampanyaya çok sayıda dernek ve yurttaş destek vermiş. Sol partilerin Beşiktaş ilçeleri de… Ya ANAP ve DYP?

ANAP imam-hatip okulu yapımına ve İlim Yayma Vakfı’na destek verme kararı almış. DYP’nin tutumu da farklı değil.. Zaten Beşiktaş Belediyesi’nin durdurma kararını bozan da DYP’nin desteklediği İstanbul Valisi!

★★★

258 şubesi ve 40 bin dolayında üyesi ile ADD büyük olasılıkla dünyanın en büyük sivil toplum örgütü konumunda. Etkisi ise 10 Kasım’da Ankara’da görüldü.

Ama bir genel merkez binası yok.

Açılan kampanyaya ilk olarak Necmi Övet adlı bir yurttaş 500 bin lira ile katılmış. En büyük yardımı ise, 250 milyon lira ile İzmir’den Ragıp Arslan yapmış. Arkasından Enver Çelik 200 milyon lira ile geliyor. (Ziraat Bankası Kızılay Şubesi. ADD Bina Alım Kampanyası. Hesap No. 3505.4)

Nurettin Aksu, Batman’daki bir arsasını bağışlamış. Orhan Karul’un 100 milyon liralık öncülüğünde, bazı Rotary kulüplerinin ciddi bağışları var. Erciyes Biracılık 100 milyon vermiş. Bursa Karacabey ve Mersin ADD şubeleri de 50 ve 55’er milyon lira ile kampanyaya katkıda bulunmuşlar.

Ama toplam rakam henüz 2 milyar lirayı biraz aşıyor.

Şeriatçı işadamları çok cömert.. “Laiklik yanlısı” büyük sermaye sessiz!

Her ADD üyesi 500’er bin lira verse 20 milyar lira eder.

ADD çok anlamlı ve güzel bir takvim hazırlatmış. Geliri tamamen bu amaca harcanacak. İkinci basımını da yapmışlar.

Karanlığa karşı savaşmak için bir takvim almak da mı zor?

Orijinal Görsel

Yorum Yaz

Yorum yaz