Anasayfa » Niçin Kıbrıs?

Yazı Hakkında

Başlık: Niçin Kıbrıs?
Kaynak: Cumhuriyet Gazetesi (s.3)
Tarih:  03 Haziran 1994, Cuma

Yazı

HAFTAYA BAKIŞ

AHMET TANER KIŞLALI

Niçin Kıbrıs?

20 yıldır bizi alıştırmışlar.

Batı, Kıbrıs için bizi hep sıkıştıracak. Biz de “Aman daha ileri gitmesinler” diye hep ödün vereceğiz. Bir süre sonra Yunanistan “Bu da yetmez” diyecek. Ve baskılar yeniden başlayacak.

Giderek bunu ‘doğal’ saymaya başladık.

Neresi doğal?

1974 öncesinde, Kıbrıs Türk’ü ezilirken, insanlık dışı koşullarda yaşamak zorunda bırakılırken, öldürülürken, sürekli tehdit altında yaşarken Batı neredeydi? Batı, Bosna’nın neresinde? Karabağ’ın, Azerbaycan’ın neresinde?

Kıbrıs’ta bugün Türklerle Rumların konumları tersine dönse, Batı küçük parmağını oynatır mı?

Ya Bosna’da, Azerbaycan topraklarında öldürülen, etnik arındırma uygulanan, ırzına geçilen; toprakları, evleri silah zoruyla ellerinden alınanlar Sırplar olsaydı, Ermeniler olsaydı; Batı, gene çaresizlik içinde ellerini ovuşturur muydu?

Batı sadece ‘ikiyüzlü’değil. Mehmet Akif’in deyimiyle, ‘tek dişi kalmış bir canavar’.. Ancak kendinden korkanlara havlıyor. Ancak kendi kemiğini koruyor.

Uzadığı için dikkatler dağıldı. Aslında Batı’nın Kıbrıs tutumunun, giderek ‘yüzsüzlük’ boyutlarına vardığını bir kez daha sergilemekte yarar var.

‘Güven arttırıcı önlemler’ paketini, Temmuz 1993’te Türk tarafı ‘kerhen’ kabul etmişti. Sırf ‘uzlaşmaz’ görünmemek için.. Sırf, BM perdesi arkasında kalarak, sürekli Türk tarafını suçlayan, sürekli Rumların ve Yunanlıların sırtını sıvazlayan Batı’nın ‘korkusu’ ile.

Ama Rumlar ‘paketi’ kabul etmediler. Türk tarafının ödünlerini yeterli görmediler.

Ne oldu?

Batı’nın ‘kukla’sı BM Genel Sekreteri, Rum tarafını suçlayan bir ‘rapor’ mu yayımladı? Batılı ‘büyükler'(!) kolları sıvayıp, Yunanistan’ı dört koldan sıkıştırmaya, paketi kabule zorlamaya mı çalıştılar?

Hayır!

Önce Batı’nın olaydaki ‘arabulucu’su değiştirildi…
Sonra da paket, Rumların istediği gibi değiştirildi.. Türk tarafının kabul edemeyeceği hükümler kondu..

Ve eski ‘terane’ başladı.

“Kıbrıs’ta çözümsüzlüğün nedeni Denktaş’tır!..”

Bu cızırtılı bozuk plağı artık dinlemek zorunda olmadığımızı düşünmüyor musunuz?

★★★

Niçin Kıbrıs?

Kıbrıs’ta bir insanlık dramı mı yaşanıyor?

Her gün onlarca insan, ‘av’ hayvanı gibi avlanıyor mu?
Evler yakılıyor, kadınların, kızların ırzına geçiliyor; çocukları kaçırılıyor mu? Kentler kuşatılıp, insanlar açlığa mahkum mu ediliyor?

Bölünmüşlük nedeni ile Güney Kıbrıs bir ‘virane’ye mi dönmüş? Turistler mi gelmiyor? Yoksa dünya ile ticari bağları mı kesilmiş? Açlık, susuzluk yoksulluk dizboyu mu?

Hayır!

1974’ten bu yana, Kıbrıs’ın güneyi de kuzeyi de uzun yıllardan sonra ilk kez, ‘can korkusu’ olmadan, ‘terör’ olmadan yaşıyor.

Türk tarafını Batı ve Batı’nın ’emir-komuta’sındaki ülkeler ekonomik olarak da boğmaya çalışırken her türlü desteğe sahip olan Rum tarafı, geliştikçe gelişiyor, semirdikçe semiriyor.

Barış harekatı adaya sadece ‘barış ve demokrasi’ getirmekle kalmamış, ‘refah’ da getirmiş..

Öyleyse ne istiyor Rumlar ve Yunanlılar?

Ya Kıbrıs’ın tümünü ya da bugünkü durumu Kıbrıs Türkünün ve Türkiye’nin aleyhine sonsuza kadar kullanmayı!..

İkisi arasındaki ‘hakça’ bir çözüm, çıkarlarına değil!

Bugünkü durumda sorunları yok ki ‘uzlaşma’dan çıkarları olsun!

★★★

Türk tarafı ne istiyor?

1974 öncesine dönmemeyi.. İleride Müslüman Boşnakların durumuna düşmemeyi.

Peki Batı’nın amacı ne?

Kıbrıs Türkünü bir kez daha Rumların insafına terk edip, yeni bir Bosna yaratmak mı? 1974’ün ‘rövanş’ını alıp, Türkiye’yi hizaya getirmek mi? Yoksa, “Biz hala insancıl değerlere sahip çıkıyoruz” palavrasına, kendi kendilerine inandırmaya çalışmak mı?

Aslında “Niçin Kıbrıs” diye sormak yanlış. Niçin Türkiye?

Kıbrıs bitse, Güneydoğu var.. Güneydoğu bitse, Kuzeydoğu çıkacak. ABD Kongresi’nin ‘gerekçe’ ararken zorlandığını hiç gördünüz mü?

Türkiye üzerinde oynanan oyunların bitmesi için belki de Türkiye’nin Kıbrıs’taki ‘oyun’u bitirmesi gerekiyor.. “Perde indi, oyun bitti!” demesi.

HAFTAYA BAKIŞ

AHMET TANER KIŞLALI _______

Niçin Kıbrıs?

20 yıldır bizi alıştırmışlar.

Batı, Kıbrıs için bizi hep sıkıştıracak. Biz de “Aman
daha ileri gitmesinler” diye hep ödün vereceğiz. Bir süre sonra Yunanistan “Bu da yetmez” diyecek. Ve baskılar yeniden başlayacak.

Giderek bunu ‘doğal’ saymaya başladık.

Neresi doğal?

1974 öncesinde, Kıbrıs Türkü ezilirken, insanlık dışı
koşullarda yaşamak zorunda bırakılırken, öldürülürken,
sürekli tehdit altında yaşarken Batı neredeydi? Batı,
Bosna’nın neresinde? Karabağ’ın, Azerbaycan’ın neresinde?

Kıbrıs’ta bugün Türklerle Rumların konumlan tersine
dönse, Batı küçük parmağım oynatır mı?

Ya Bosna’da, Azerbaycan topraklarında öldürülen, etnik arındırma uygulanan, ırzına geçilen; toprakları, evleri silah zoruyla ellerinden alınanlar Sırplar olsaydı, Ermeniler olsaydı: Batı, gene çaresizlik içinde ellerini
ovuşturur muydu?

Batı sadece ‘ikiyüzlü’değil Mehmet Akif’ in deyimiyle,
‘tek dişi kalmış bir canavar’.. Ancak kendinden korkanlara havlıyor. Ancak kendi kemiğini koruyor.

Uzadığı için dikkatler dağıldı. Aslında Batı’nın Kıbrıs
tutumunun, giderek ‘yüzsüzlük’ boyutlarına vardığını bir
kez daha sergilemekte yarar var.

‘Güven arttırıcı önlemler’ paketini, temmuz 1993’te
Türk tarafı ‘kerhen’ kabul etmişti. Sırf ‘uzlaşmaz’ görünmemek için.. Sırf, BM perdesi arkasında kalarak, sürekli
Türk tarafını suçlayan, sürekli Rumların ve Yunanlıların
sırtını sıvazlayan Batı’nın ‘korkusu’ ile.

Ama Rumlar ‘paketi’ kabul etmediler. Türk tarafının
ödünlerini yeterli görmediler,

Ne oldu?

Batı’nın ‘kukla’sı BM Genel Sekreteri, Rum tarafını
suçlayan bir ‘rapor’ mu yayımladı? Batılı ‘büyükler'(!)
kollan sıvayıp, Yunanistan’ı dört koldan sıkıştırmaya,
paketi kabule zorlamaya mı çalıştılar?

Hayır!

Önce Batı nın olaydaki ‘arabulucu’su değiştirildi…
Sonra da paket, Rumların istediği gibi değiştirildi.. Türk
tarafının kabul edemeyeceği hükümler kondu..

Ve eski ‘terane’ başladı.

“Kıbrıs’ta çözümsüzlüğün nedeni Denktaş’tır!..”

Bu cızırtılı bozuk plağı artık dinlemek zorunda olmadığımızı düşünmüyor musunuz?

*★*

Niçin Kıbrıs?

Kıbrıs’ta bir insanlık dramı mı yaşanıyor?

Her gün onlarca insan, ‘av’ hayvanı gibi avlanıyor mu?
Evler yakılıyor, kadınların, kızların ırzına geçiliyor; çocukları kaçırılıyor mu? Kentler kuşatılıp, insanlar açlığa
mahkum mu ediliyor?

Bölünmüşlük nedeni ile Güney Kıbrıs bir ‘virane’ye
mi dönmüş? Turistler mi gelmiyor? Yoksa dünya ile ticari bağları m: kesilmiş? Açlık, susuzluk yoksulluk dizboyu mu?

Hayır!

1974’ten bu yana. Kıbrıs’ın güneyi de kuzeyi de uzun
yıllardan sonra ilk kez, ‘can korkusu’olmadan, ‘terör’olmadan yaşıyor.

Türk tarafını Batı ve Batı’nın ’emir-komuta’sındaki ülkeler ekonomik olarak da boğmaya çalışırken her türlü
desteğe sahip olan Rum tarafı, geliştikçe gelişiyor, semirdikçe semiriyor.

Barış harekatı adaya sadece ‘barış ve demokrasi’
getirmekle kalmamış, ‘refah ‘ da getirmiş..

Öyleyse ne İstiyor Rumlar ve Yunanlılar?

Ya Kıbrıs’ın tümünü ya da bugünkü durumu Kıbrıs
Türkünün ve Türkiye’nin aleyhine sonsuza kadar kullanmayı!..

İkisi arasındaki ‘hakça’ bir çözüm, çıkarlarına değil!

Bugünkü durumda sorunları yok ki ‘uzlaşma ‘dan çıkarları olsun!

★★★

Türk tarafı ne istiyor?

1974 öncesine dönmemeyi.. İleride Müslüman Boşnakların durumuna düşmemeyi.

Peki Batı’nın amacı ne?

Kıbrıs Türkünü bir kez daha Rumların insafına terk
edip, yeni bir Bosna yaratmak mı’ 1974’ün ‘rövanş’ını
alıp, Türkiye’yi hizaya getirmek mi? Yoksa, “Biz hala insancıl değerlere sahip çıkıyoruz” palavrasına, kendi
kendilerine inandırmaya çalışmak mı?

Aslında “Niçin Kıbrıs ” diye sormak yanlış. Niçin Türkiye?

Kıbrıs bitse, Güneydoğu var.. Güneydoğu bitse, Kuzeydoğu çıkacak. ABD Kongresi’nin ‘gerekçe’ararken
zorlandığını hiç gördünüz mü?

Türkiye üzerinde oynanan oyunların bitmesi için belki
de Türkiye’nin Kıbrıs’taki ‘oyun’u bitirmesi gerekiyor..
“Perde indi, oyun bitti!” demesi.

Orijinal Görsel

Yorum Yaz

Yorum yaz