Anasayfa » Ömür Biter, ama Yol Biter mi? 

Yazı Hakkında

Başlık: Ömür Biter, ama Yol Biter mi?
Kaynak: Cumhuriyet Gazetesi (s.3)
Tarih: 06 Haziran 1999, Pazar

Yazı

HAFTAYA BAKIŞ

AHMET TANER KIŞLALI

Ömür Biter, Ama Yol Biter mi?

Geçenlerde komşum Batmanlı bir delikanlı ile konuşuyordum. “Hocam” dedi, “Apo biter, ama PKK bitmez. ”

– Niçin?

Anlatmaya başladı:

“- Kimisinin yüzlerce köyü var. kimisinin tek karışlık toprağı yok… Avrupa’da yeni çıkan en pahalı arabaları, Ankara’dan, İstanbul’dan önce Batman da görürsünüz. Ama buralarda göremeyeceğiniz kadar sefaleti de orada görürsünüz.”

Ekledi:

“- Bir iki ay önce memlekete gitmiştim. Ünlü bir aşiret reisinin sünnet düğünü varmış. Herkes gidiyor, biz de gittik. Valisinden emniyet müdürüne,
yargıcından jandarma komutanına olmayan yoktu. . Korucular damların üzerine kurdular makinelileri, sabaha kadar şerefe binlerce mermi yakıldı…

Havaya sıkılan milyarlarca liralık merminin parasının o yoksul halkın cebinden çıktığını düşünüyordu. Ve de PKK denilen örgütü, bu ortamın beslediğine inanıyordu.

Sevecen, akıllı, çalışkan bir delikanlıydı.

Ama Ankara’ya gelip iş bulamasaydı, acaba
şimdi nerede olurdu?

★★★

Halis Toprak, Diyarbakır doğumlu ünlü bir işadamı. Lice ilçesine geçen yıl bir mermer fabrikası kurmuş.

Ve göç durmuş… Nüfus artmaya başlamış.
Gerisini, Nurten Erk’in köşesinde kendisi anlatıyor:

“- Lice’deki mermer fabrikasında istihdam yaratıyoruz. Dağdan oraya geldiler, işe girdiler. Bizim mermer fabrikasının basılacağı söylendi. Orada
çalışan adamların hepsi silahlandılar. PKK’ciye,
“Yaklaşanı öldürürüz, burası bizim ekmek fabrikamızdır” dediler… Bu olay fabrika yeni açıldığında yaşandı.”

Amerika’ya, Tayvan’a Lice’den mermer satılıyor.

Fabrika kurulduğunda ilçenin nüfusu 2 bin 400.
Bir yıl sonra, bugün 4 bin 500.

★★★

“Kürt Sorunu ” mu, “Güneydoğu Sorunu” mu?
Eğer soruna “Kürt” damgasını vurursanız, solcusunuz, ilericisiniz (!).. Yok sorunun bölgenin olumsuz koşullarından kaynaklandığını söylüyorsanız, hemen damgayı yersiniz:

“- Tutucu, sağcı… Hatta faşist!”

Peki bölgenin o kötü koşullarını paylaşanlar içinde başka etnik kesimler yok mu? Oradaki Araplar, Süryaniler, “Türkler” farklı koşullarda mı yaşıyorlar?

Ezilenler Kürt de. yüzlerce köyü olanlar Türk mü?

Önyargılarla Güneydoğu’ya giden yabancı gazeteciler hep şaşkın dönüyorlar. Çünkü sokakta konuştukları insanlar içinde “Kürtçe eğitim” isteyene rastlayamıyorlar. İnsanlar toprak istiyor, iş istiyor, su istiyor, doktor istiyor.

Onlara soruyoruz:

– Eğer bu bir “kimlik sorunu” ise niçin bölgeyi terk edenler Kuzey Irak’a gitmiyorlar da ta İstanbul’a geliyorlar? Kuşaklar boyu İzmir’de yaşayan binlerce Kürt niçin dağa çıkmıyor da Şırnak’taki çıkıyor?

Susuyorlar…

★ ★★

İmralı duruşmalarını izliyorum da… Apo sanki
bizim köşenin müdavimi.

Yıllardır savunduklarımızı şimdi orada yineliyor:

– Atatürk milliyetçiliği bir kültür milliyetçiliğidir.
Atatürk milliyetçiliği Hititlere kadar gidiyor. Ben
de o anlamda bir Türk milliyetçisiyim…

İnanarak ya da inanmayarak… Ama en azından Atatürk ulusçuluğunu doğru anlamış. Oysa bizim bazı CHP genel
başkan adayları bile, hâlâ “Kürt Sorunu” derken
ilericilik yaptıklarını sanıyorlar.

En doğrusunu Sayın Ekrem Akurgal söylemiş:

– Hititler Türk değildi, ama biz biraz Hititliyiz!

Kürtler belki Türk değildi… Ama bugün “Anadolu Türk’ü’nde birazdan fazla Kürtlük var; “Anadolu Kürt’ü ”nde de Türklük!

Atatürk ulusçuluğunda “Türk” bir ırkın adı değildir. bir “ortak kimliğin”
adıdır… Ta Hititlerden bugüne oluşmuş bir “kültür sentezi “nin adıdır.

Ve asıl gericilik de bu gerçeğin yadsınmasıdır!

Orijinal Görsel

Yorum Yaz

Yorum yaz