Suçluluğun Telaşı…

HAFTAYA BAKIŞ

AHMET TANER KIŞLALI

Suçluluğun Telaşı…

Kapattığım bir defteri yeniden açmaktan hoşlanmıyorum. Ama bazen olaylar bazen de okurlar bunu zorunlu kılıyor… Bu kez ikisi de var.

Masamın üstünü dolduran faks mesajlar, ve mektuplar… Telefonlar… Ve bir “duvar afişi”.

Bir yanda bir bayan… CHP adına katıldığı toplantıda ırkçılık yapan, Atatürk‘ü elinin tersi ile iten, adeta “O başka, biz başkayız” diyen.

Öte yanda CHP’ye gönül vermiş insanlar.. Kızgın, üzgün, çaresiz.

Beri yanda savunucular… Suçluluğun telaşı için de, tutarsız.

★★★

Savunucular ne diyorlar?

İşte “en ciddi”lerden bir örnek:

“Ne CHP Ankara İl Kadın Kolları Başkanı ne de diğer parti mensubu arkadaşlarımızın görüşleri, partilerinin değil, sadece kendi kişisel görüşleridir… Toplantı kamuya açık değildi. BİHKAP toplantısının tutanaklarım izinsiz yayımlamaya hakkınız yoktu…”

Yani bu köşede yazılanlar doğru!

Yani Atatürk’ün kemiklerini sızlatan o sözleri eden kişi, CHP’nin Ankara İl Kadın Kollan Başkanı’nın bizzat kendisi.. Ama o kendi “kişisel” düşüncesi imiş!

Peki o düşüncelere sahip birisi. CHP içinde o göreve nasıl gelebiliyor?

Peki “Türk kadını-Kürt kadını” ayrımı kendisinin “kişisel” düşünceleri ise bildiri metninden “Türk kadını” sözü çıkarılmadığı için, CHP niçin BİRKAP’tan çekildiğini açıklıyor?

Olay doğru… Suç ortada Ama suçlu bunu yapan değil, köşesinde açıklayan!..

Cumhuriyet okumadıkları için, olayı Trabzon’da benden öğrenen merkez ilçe yönetimi adına da bir mektup aldım.

Cumhuriyet okumadıklarını söylememişler… Ayrıca “mecbur” da değillermiş… Ben yanlış bilgileri, “geçmişte CHP’ye ihanet etmiş ve etmeye devam eden kişiler”den alıyormuşum… Ülkemiz karanlığa gömülürken, gün birlik günüymüş… Ankara Kadın Kolları Başkanı hakkında ise yetki “Genel
Merkez “e aitmiş..

Yani CHP’nin temellerine dinamit konarken susmalıymışız.. ve Genel Merkez deki “büyüklerimiz bilir”deyip huzur içinde dayanışmalıymışız… İyi mi!

Trabzon ÖDP Başkanı Nurdanur Çavuşoğlu‘ndan da çok uzun bir mektup aldım.. Duvarlarında Atatürk resmi olmadığını yazmıştım. Yanıtlıyor:

“Takdir edersiniz ki, binasına Atatürk resmi asıp asmamaya parti kendisi karar verir…”

Ne Trabzon CHP Merkez İlçe Başkanı Cumhuriyet okumak zorundadır! Ne de ÖDP duvarına Atatürk resmi asmak zorundadır!..

Ama ne de kimse onların bu durumlarını “gizlemek” zorundadır…

İşte mallarımız bunlar…

**★

Gelen mesajların çok büyük çoğunluğu, “olay”a tepkisini dile getiren, üzgün CHP’lilerden… İşte birkaç örnek;

M.Kemal Ulusoy (Mühendis): “CHP Kadıköy İlçe Örgütü ‘ne kayıtlı, Gürcü kökenli bir Türk vatan daşıyım Partinin durumunu anlatan ve eleştiren
bazı yazılarınızı okudukça çok üzülüyor, fakat hak vermemezlik edemiyorum… Ebedi genel başkanımız saydığımız Atatürk’ün partisini yok etmek midir amaçları?”

Mübeccel Ertem (Avukat): “Bakırköy de oturuyorum. CHP’ye üye oldum, yönetim kurulunda görev aldım… Kendi kimliğim benimseyememiş bu hanımı kınıyorum. Bundan daha çok da, onu bu partiye kabul eden, ona temsil görevi vererek bizi de küçük düşüren yönetimi kınıyorum.”

Sacit Öge (İstanbul): “Bugün seçim olsa, laik cumhuriyete bağlı vatandaşlar hangi partiye oy vereceklerdir? Çevremden aldığım yanıtlar, üzülerek söyleyeyim ki belirsizlik ve ümitsizlik oluyor… CHP oyumu bu sefer nasıl kullanacağımı düşünür oldum. Azınlıkta kalacağımdan endişe ediyorum. ”

Benzer düşünceleri, hepimiz her gün çevremizde duymuyor muyuz?

★ ★★

Ve son olay.

Fakültenin merdivenlerini çıkarken bir afiş takıldı gözüme… “Kadın ve Şenat” konulu bir açıkoturum duyurusu.

Yöneten. CHP Ankara Kadın Kollan Başkanı “Kürt kadını ne olacak?” deyip “Türk kadını” sözüne şiddetle karşı çıkan “ünlü” başkan.. AntiKemalist!

Konuşan. CHP Meclis Grup Başkanvekili Önder Sav… Kemalist!

Alkışlar… Alkışlar…

ULUSAL EGEMENLİĞİN GÜCÜ Mitingi, yarın Şişli Abide-i Hürriyet Meydam’nda, saat 12.00’de yapılacak. ADD, ÇYDD, meslek odaları ve sendikalar orada olacaklar. “Aydınlık karanlığı, demokrasi rezaleti yenecek” sloganına güç vermek için herkes orada olmalı!