TRT Satıldı mı?

HAFTAYA BAKIŞ

AHMET TANER KIŞLALI

TRT Satıldı mı?

Bizdeki TRT benzeri kurumlar en demokratik toplumlarda bile var.

Fransa’da ORTF. İngiltere’de BBC bunların en ünlüleri.. Bir yanda çıkar üzerine kurulu TV’ler var. İzlenme oranı (rating) uğruna her şeyi yapabilen TV’ler bunlar… Öte yanda da, toplumun genel yararlarını “para “ya feda etmeyen kamusa ya da yan kamusal TV’ler.

Özellikle iletişim alanında.. Devletin tekeli de sakıncalıdır, özel kesimin tekeli de.

Devlet tekeli tek boyutluluk, tutuculuk ve aşırı ciddiyet getirebilir. Özel kesimin tekeli ise, yozlaşmayı, cinselliği ve şiddeti ticaret aracı yapmayı..
Bazı kesimlerin çıkarlarını toplumun genel çıkarları üzerine çıkarmayı…

Gücün gücü dizginlemediği yerde demokrasi falan olmaz.. Baskı olur, yozlaşma olur!

★ ★ ★

Özel TV’lerin varlığı giderek TRT’ye yaramaya başladı.. Asık suratlılıktan kurtuldu, ama düzeysizliğe de kapılarını açmadı.

Cinsellik, şiddet, cıvıklık sarmalına girmedi.

Türkçeyi doğru dürüst konuşamayan spikerlere -görüntüleri uğruna- ekranlarını açmadı. Toplumda yüzde bir bile destekleri olmadığı anlaşılan “numaracı cumhuriyetçiler”! baş köşelere oturtmadı.

Ve özgürlüğün kötüye kullanılmasının yarattığı tepkiler, düzeyliliğe önem veren özel TV’leri de gündeme getirdi.

Ama eski güzel filmleri gösteren bir HBB (Has Bilgi Birikim). Türkçe adını “Eyc Bı Bı” diye okutarak itici oldu.. Aranılır bir “haber kanalı” konumuna yükselen MTV (Nergis TV), Türkçe adını “En TiVi”  diye okuttuğunda daha “havalı” olacağım sanırken küçüldüğünü farkedemedi…

Aşağılık duygusu kimi büyütmüş ki!

Ve ben ctv’yi seviyorum. Hem düzeyli olduğu, hem de “Ce Te Ve” olmaktan onur duyduğu için. TRT’yi sevmeye başladım.. Hem asık suratlılıktan kurtulurken düzeyini koruduğu, hem de örneğin NTV’yi “Ne Te Ve” diye okuyan spikerlere sahip olduğu için.

Tam bunları bir fırsatını bulup yazmayı düşünüyordum ki.. Işık Kansu’nun pazartesi günkü köşesini okudum. TRT “Türk Düşünce Hayatı” adlı bir programı ekranlara getirmeye hazırlanıyormuş.

Kemalizmin. Batılılaşmanın, İslamcılığın tartışılacağı uzun bir program.

Yani, Anadolu Aydınlanması’nın. Atatürk’ün değerlendirileceği bir program!

Programın danışmanı Murat Belge.. Türkiye’deki en büyük Atatürk ve Kemalizm düşmanlarından birisi.. İlginç düşünceleri var:

“Yozgat’ta yaşamak istemezdim. Erzurum’da yaşamak istemezdim. Ama Floransa’da, Barselona ‘da yaşayabilirdim.. İstanbul benim için anlamlı. . Bunu çok genişletmeye kalktın mı, yani Kars’a kadar benim vatanım falan diye.. Ve tabii bunu temsil eden Türk bayrağı, İstiklal marşı vb. şeylerle aslında bir ideoloji insanlara empoze ediliyor..”

Türkiye’de aklınıza gelebilecek ne kadar numaracı cumhuriyetçi, ne kadar Kemalizm ve Atatürk düşmanı varsa programda konuşmacı.. Araya da göstermelik birkaç tane karşı görüşten isim serpiştirilmiş.

Sevgili Kansu, bu koronun düşüncelerini çok güzel toparlıyor:

“Türkiye Cumhuriyeti bitmiştir.”

“Gün gelecek, tüm dünya Amerikan Senatosu için oy kullanacaktır.”

“Kemalizm totaliterdir. Küreselleşme süreci ile birlikte, yurttaşlık duygusu ve ulus devlet anlamsızlaşmıştır. ”

“Devlet küçültülmek. özelleştirmeye kapı açılmalıdır. Sosyal devlet bitmiştir. ”

“Sivil toplum örgütü olan tarikatlara ve dinsel cemaatlara özgürlük tanınmalıdır… ”

Kansu’nun yazısını bir kez daha okudum. Konuşmacıların listesini bir kez daha inceledim. Ve kendi kendime sordum:

– Acaba TRT satıldı mı? Özelleştirildi de haberimiz mi olmadı?.. Yoksa TRT’yi de –programda konuşmacı olan- numaracı cumhuriyetçilerin tüm köşe başlarını tuttuktan yayın organlarının patronları mı satın aldılar?

Demokraside elbette ki yukardaki düşünceler de sergilenebilir. Ama bu “yeni mandacılar “m elinde o kadar çok gazete ve TV var ki.. Yetmedi de,sıra TRT’ye mi geldi?

Fransız Nancy Üniversitesi bir toplantı düzenlemişti. Türkiye tartışılıyordu. Ve TRT’nın yukarda söz konusu olan programının başrol oyuncularından birisi söz almıştı:

“- Kemalist Devrim, Türkiye’de, Kurtuluş Savaşı ’nda ölenden daha fazla insanı öldürttü. ”

Bu “veciz” ifadeyi ve arkasında yatan düşünceleri o zaman Türk halkı duyamamıştı. Anlaşılan TRT şimdi bu eksikliği gidermeye çalışıyor… Ciğeri kediye emanet edenlere madalya takmak lazım!