Anasayfa » Türk Solu ve Yeni Mandacılar…

Yazı Hakkında

Başlık: Türk Solu ve Yeni Mandacılar…
Kaynak: Cumhuriyet Gazetesi (s.3)
Tarih: 03 Mayıs 1996, Cuma

Yazı

HAFTAYA BAKIŞ

AHMET TAMER KIŞLALI

Türk Solu ve Yeni Mandacılar…

Sol dünyaca yeniden yükseliyor. Eski komünist ülkelerde “demokratikleşmiş” olarak dönüyor. Batı’da ise yenilenmiş olarak. Sol sol olmaktan çıkmıyor. Amaçları değişmiyor. Hakça paylaşım, özgür toplum, barışçı dünya, korunan doğa… Ama değişen koşullar içinde yöntemleri değişiyor. Ve daha da önemlisi, çözümleri değişiyor. Ya Türkiye’deki sol? Türkiye’de de bu çizgiyi yakalamış bir sol var… Ve ona “dinozor” diye saldıran bir Yeni Mandacılar korosu var. Yükselen İtalyan ve İngiliz solunu alkışlayan bazı kalemler, Türk soluna niçin saldırıyorlar? Satır başları belli. Özelleştirme şakşakçısı olmadığı için… Sosyal Sigortalar Kurumu’ndan vazgeçilmesine, gözü kapalı “evet” demediği için… PTT’nin T’sinin satışında toplumsal çıkarların gözetilmesine önem verdiği için…
Sosyal devletin yok edilmesine direndiği için. Yani “sol” olmayı sürdürdüğü, “yeni sağ”ın kuyruğu olmayı içine sindiremediği için!… İsmail Cem’in, bu saldırıların ne kadar haksız olduğunu gösteren, çok güzel ve özlü iki yazısı çıktı. Şöyle diyor:

“Bugüne dek önerilen ya da gerçekleşen özelleştirme projelerinin neredeyse tümü ya usulsüz yapıldıklarından mahkemeler tarafından iptal edildi, ya ciddi yolsuzluk iddiaları nedeniyle durduruldu, ya da hâlâ mahkeme önünde sıra bekliyor… Ve bu deneyleri yaşamış bir Türkiye’de, gözü kapalı bir özelleştirme destekçisi olmadığı için, halkın parasına, toplumun varlığına özen gösterdiği için. Türk solu gerici oluveriyor.. Ya da milyonlarca ailenin güvencesi Sosyal Sigortalar Kurumu ’nun, eşine az rastlanır bir bilgisizlikle hemencecik özelleştirilmesini savunanlara ’… neden, nasıl, şunu bir tartışalım’ diyenler, ‘çağdışı’ yaftasını üzerlerinde buluveriyor… ‘Reformları’
(?) engellemekle suçlanıyor.. ” Ve ekliyor:

“PTT tekel olmaktan çıksın, bu doğru. Ama onu tekel olmaktan çıkarman için tek çözüm, kendi kafamızda belirlenmiş fiyatla,tek alıcıya blok satış mı yapmak? Örneğin telekomünikasyonu tekel olmaktan çıkarıp PTT’nin dışındaki yerli ve yabancı şirketlerin rekabetine açmak neden düşünülemiyor?” Özelleştirme, daha ileri teknolojiye geçmek ya da kaynakları daha akılcı kullanmak için bir araç mı? Yoksa “ideolojik” bir amaç mı? Eğer birincisi ise, gerçek solun buna bir itirazı olmaz!.. Ama ikinci “evet” diyebilenin de, solculukla bir ilgisi kalmaz!.. Yurtiçi ve yurtdışındaki toplantılarda, sık sık gelen sorulardan birisi de şu: – Kemalizmin özelleştirme konusuna bakışı nedir?Sayın Cem’in bir tümcesi, benim bu gibi sorulara verdiğim yanıtla tamamen örtüşüyor: “Toplum çoğunluğunun ciddi yararı varsa, bir kamu mülkiyeti özelleştirilebilir; toplum çoğunluğunun ciddi yaran varsa, bir özel mülkiyet kamulaştırılabilir.” Bu yaklaşımın, yanlış anlamaya meydan verebilecek bir yanı var mı? Atatürk, eski mandacıların dediklerini yaparak büyümedi. Onların dediklerinin tersini gerçekleştirerek yüceldi ve ülkesini de yüceltti… Şimdi yeni mandacıların kuyruğuna takılarak esenliğe çıkmaya olanak bulunabilir mi? Bir tür “devlet kapitalizmi “anlamına gelen. Leninci model bitti… Korporatist sosyal demokrasiler zorda… Ama sol bitmedi; çünkü solun amaçları bitmedi. Çünkü “vahşi kapitalizm”in,dünyanın ve teker teker toplumların başına açtığı dertler bitmedi.Sol,ancak “sol” olmaktan çıkarsa biter… Yeni sol olacağım derken, bir de bakarsınız “yeni sağ”oluvermiş! “Yenileme adına, kendi özünü, temelini, ilkesini ve ideolojisini şaşırmış bir sol” ise sol olmaktan çıkar.. Ve elbette biter!

AÇIK TEŞEKKÜR – Kurban Bayramı nedeniyle gelen kutlamaları teker teker yanıtlama olanağım ne yazık ki yok… Teşekkür ediyor, nice mutlu bayramlar diliyorum.

Orijinal Görsel

Yorum Yaz

Yorum yaz