Üç Güzel (!) Aymazlık…

HAFTAYA BAKIŞ

AHMET TANER KIŞLALI

Üç Güzel (!) Aymazlık…

Şu satırlara bir göz atalım:

“İktidarda olduğu sürede yaptığı yanlışlıklara, gaflara, yolsuzluk haberlerine katlandık. Değişir, değişecek derken, seçim günü geldi çattı. Her şeye rağmen, yine de umutla kendisine oy verdik, kadın olarak kendisini destekledik… Bir de baktık, ‘ülkeyi karanlığa gömeceğini’ söyleyerek eleştirdiği Refah Partisı’yle birleşmiş!..”

Ve bu satırların sahibi ekliyor:

“Sayın Tansu Çiller, çağdaş Türk kadınını, Atatürk ilkelerine bağlı Türk kadınını hayal kırıklığına uğrattı, güvenim suiistimal etti.”

Bu sözler, DYP’ye gönül vermiş bir bayana mı ait?
Hayır.

Atatürkçü Düşünce Derneği Dortmund Başkanı Melda Özverim’e ait!

Merkezi Köln’de olan Almanya Atatürkçü Düşünce Dernekleri’nden bağımsız olan, ama adının başında “Atatürkçü” bulunan bir derneğin sayın başkanına…

★★★

Şu satırlar da, Avusturya Atatürkçü Düşünce Derneği Başkanı Erol Güçlü’nün Özverim’e yolladığı mektuptan;

“Eğer sıradan bir insan bu tür bir yazıyı yazsaydı, ‘Evet,
bazı şeyler geç de olsa anlaşılıyor’ diye düşünmek olası idi. Ancak adının altına ‘Dortmund Atatürkçü Düşünce Derneği Başkanı’ imzasını atan bir kişinin, sadece kadın diye, 12 Eylül’ün, Özal’ın devamı ve asıl görevi ülkemizi Sevr koşullarına getirmek olan bir kişiyi, hayranlık ile izleyip desteklediğini toplum önünde açıklaması, Atatürkçü Düşünce Derneklerinin oluşumunu hiç anlamadığını göstermektedir.”

Ve Sayın Güçlü ekliyor:

“ADD’lerin önündeki acil görev, 50 yıldır unutturulmak istenen Kemalist düşüncenin halkımıza anlatılması ve 1940’ların ikinci yansında kesintiye uğrayan devrimi tamamlamak için örgutlenmektir. Yoksa ‘Bu kadın; o nedenle destekleyelim’ gibi düşünceler değildir.”

★★★

Almanya’daki bazı Türk dernekleri, “Atatürk resmi ve bayrak asmama” kararı alıyorlar. Kendilerini temsil eden federasyonun düzenledikleri bir şenlikte de Türk bayrağı asılmıyor.

Bunlar PKK yandaşı dernekler mi?

Köktendinci dernekler mi?

Hayır.

Bazı Alevi dernekleri… Bayrağın asılmadığı şenliği düzenleyen de Almanya Alevi Birlikleri Federasyonu.

İsviçre Kreuzlingen’den Hamza Efe, “bir Alevi olarak ” soruyor:

“Hem Atatürk’e ve O’nun ilkelerine sahip çıkacaksın, hem de o insanın canını hiçe sayarak Anadolu insanına armağan ettiği ve etnik köken, dini inanç ayrımı yapmadan tüm Anadolu insanını altında topladığı bayrağa karşı böyle bir davranışta bulunacaksın… Bu mu demokratlık?”

Almanya Bruchköbei’den Çetin Erdoğan, “bir Alevi olarak” haykırıyor:

“Bayrak, bize Anadolu’yu emanet eden pirlerimizin yadigârıdır… Aleviler, Mustafa Kemal Atatürk’le birlikte Amasy ‘da, Tokat’ta, Sivas’ta bayrağımıza el basıp bağımsızlık yemini etmişlerdir…”

★★★

Sırf “kadın” diye.. “Atatürk’e evet, ama Atatürkçülüğe hayır” çizgisinin son temsilcisi, imam okulu açma şampiyonu bir Bayan Çiller’e oy vermiş, bir “Atatürkçü kadın!”

Ve…

Sırf “Devlet Atatürk’ü ve bayrağı kötü emellerine alet ediyor” diye Atatürk resmini ve bayrağı asmaktan vazgeçen, bir “Atatürkçü topluluğun örgütü”!

Sırf  “Altıok’un temsilcisi partiler, Türk siyasetine ağırlıklarını koyamıyorlar” diye… Kemalizmin Türkiye’deki en sarsılmaz desteğini oluşturan toplumsal kesimlerden birisinin oylarını bölme uğruna, trilyonlar akıtan bir “Alevi partisi”!

Düşünün bakalım!

Türkiye’de Kemalist tabanı parçalamak acaba kımlerin çıkarına?

Ben düşünüyorum… Ve aklıma bazı “uzak” olasılıklar bile geliyor…